Aşk Yaşanmasız Bir Yasak
Yamalıklarla parsellenmiş bir ruhun antika koltuğundayım
Kırk bir yeri talanlanmış yüreğimin sıçrama odasındayım İçimdeki pulsuz mektuplara paslı imgeler serpiştiriyorum Nakaratı kendini tüketen şarkıların kör karanlıklarındayım. Bir el dokunsa tenime, ürpertiyle sarsılan yankı tepesiyim Göğsümün sevdalı demirleri çürüdü ah aşkı beklemekten Uçuklara bölünmüş bir masalın belki de en son sayfasında Kavuşmaya kapalı bir limanın hüzün sularında kendimleyim. Boyutlar ötesi yolculukların sessiz çığlıkları büyürken içimde Ben sarılmasız geçen günlerin uhdeli çığlıklarını türetiyorum Geceler çullanıyor uykusuz ruhumun ağarmış kıl çadırlarına Dilimdeki hüzzam şarkılarla yürüyorum yârin uzak ovalarına. Yağmuru dinmeyen bir mevsimin alabora olmuş saçaklarında Hangi ışık menzilini bulmuş, hangi düş kendi adresini bulmuş Güneşin kanatlarını gecelerde ay okşar, mevsimler kışa çarpar Kanaması asırlardır bitmeyen yüreklerimize aşk acısı sokulmuş. Derdimize derman ararız sıtmalı bir nöbette, sözümüz korkak Usumuzun perdeleri kavrulurken güneşte, atar kendine şafak Kimsesiz sokaklar yıkılır üzerimize, aşk yaşanmasız bir yasak Yaz dualarımı alnıma yar, sana yazılmış şiirleri kör kuyulara at. Selahattin Yetgin |