köyümde kış-I- Pamuk kozaları gibi kar işleniyor gecelere Kavak tüneğinden göz uçları ile bir serçe sokuluyor İs kokulu gazyağı lambasına Balköpüğü gözleri yansıyor kavaklar arasından Edebi bir hüzündür kış özetlenmiş serhat’a -II- Kış masallarında gökyüzü tandır sayılır Yıldızlar kıskı ekmek, paylaşımı sonsuza değin Taş bacalardan kamaş kokusu yükselir Karışır balad- balad kar baskınına “şev bê çîrok nabin” diyor kişik’te kemik at oynatan Ve Ak yorgunluğu secdeye dökülen çîrokbêj Tanrının dilinden kederler sarıyor kelimelerin sancılarına Var’ı var yok’u yok çîrokların Oltanın ucundaki umut kadar gerçektir hikâyeler -III- Eprimiş tahta köprünün orta yerinde kendini unutmaktır kış Dengbêj’lerin avazı çığ uçurumlarını kanattığında Kurt ulumaları gece boşluğuna çarptığında Yorgunluk çayını dağıtan rençper gölgesinde Her efsaneden bir kahraman gelir Kırçıl harmanili fırtınalar koynundan Düşlerin bir yanında mem-ê alan var aşk dilinden Diğer yanında mîrze mihemed var cenk ile -IV- Çıkında umutlarını taşıyan kaçak süvariler Kosa’lar ile parlak yıldızlar indirir murat suyuna Otuz haneye dört asırlık türküdür murat Çatal diliyle gümüş kakmalı bir yılan gibi Serhat’ın gecelerine dolanır usul usul…. ...........2009,,,Ağrı |
yine çok güzeldi
saygılar