Sevgi adasında, günaydın diyeceksin Geceden doğmuş billur bir güne İki bakış arası mahmur bir vurgun Başucunda sıcak yemek tabağın Yüreğimde ne varsa içine koydum Soğursa kalbimin üstüne koy Günün eşiğinde rüzgârın aşk fırtınası Erenlerin ruhunda çöl ahusu Bu biçimde düzenlenmiş Bu sabah kahvaltı sofrası Midene oturmayacak Miden fesada uğramayacak Sevgi sofrasında terbiye edilmiş sevgi
Yaşadığım gölgeler buğulu Mavi mavi gökyüzü Bulutlarda bir türkü ki aşk işitmek ister Tabağın aldığı kadar dolu Tek menü cevherin artar Yaşamın kadar tadı damakta kalan Hünerli, çılgın, kaldır başını göğe Belki de göreceğin bir huri Bütün sırrı bu çehrenin içinde gizli Ufak bir tebessümü gizemli Ritmiyle atan nabızda şifresi Aşkın peteğini çözdür İş de kalbinin avı, dünyanın eşiğinden öteye Mavi ayna için de ak bir yol var Bu aşkın sofrası aşkın pususu
Kavalyem ol raks başını döndürsün
Alevden raks ritminde Kalbinde bir yer çatlar Aşk çeşmesinden bir yudum al Aşkın çatlağının şifası budur Kristal mavi kadehte Yemek öncesi ön içki sunacağım sana Lezzeti tüm meyvelerin tadı Yıllanmış şarap ilavesi Işıklar arasında mor aydınlık Çıldırtan başka bir güzellik Aynı yürekte dövünecek Parça parça hazların bütünü Geceydi, yıldızlara karşı aydınlık bakışlıydı Sakın tebessümde birleşen yüzüydü Savrulan saçlarım dudağınızda takılı kaldı İki soluk arası baş döndürücü Kadehle dudak dudağa kaldı Şafaktan usul sızan çehresiydi. Kokteyl mucizesi tüm meyvelerin tadı Sevgi bahçemden meyvelerin tümü Fidesinin kökleri sevda suyunda bes belli
Rüyam ol bende uyan
Bulutlar köpük köpük Sallana sallana gelmeye koyuldu. Bak, seyret ağaran kızıl bir gece Başından bir kova sevda döktüm Sen bunun farkındasın? Mercan bir kâseyi tıka basa doldurdum Yığın yığın, yıllanmış neşeli şarap İçinde ne varsa bir sır gibi İlk yudumda uyutur Sor sırrını! Aşkın ritminin geniş rüzgârı Aşk koymuşlar adını Kelebeklerin kanadı gibi titrek Bırak kalbin oynasın onunla Feryadı mabet Öyle güzel ki şevk ile sürün Mümkün mü burada kalman? Acemi aşığa ar gelir, vay dedi, yutkundu
Biraz naz!
Her an değişken kemanda nota kalbin neşteri Yüzünde tatlı bir meltem gülüşü Kimdir şu, böyle alev alev yakan sihirbaz! Öyle uzun sever ki Benim saadetlerin bütünü Kalbinizin üstüne bir leke sıçrayacak Kazıdıkça aşktan aşkı seçeceksiniz Düğüm düğüm Çözemezsin muammasını Hadi aşk Kervanına karışalım Saçlarımda saklarım seni
Biraz cilve!
Cezbeler gizliydi, gönüllerin telinde çalan saz Gökyüzünde yüzen mavi aydınlık yüzün de yitiverir Gözündeki ışıltı bir yanıp söner Bir çakmağın çakımı İçindeki mağaralarda besler nurlu neşeyi Ve bu mutlu mağara haremdir sana Göğsüme bir merdiven dayar tenimin rengi alışılmadık Sözler hep sana saklanıyorsa Umulmadık zamanlarda fısıldıyorsa Göğsüme sığmayan buğu aşikar Yitik düşlerine sahip çıksın Kız değil, ecele karşı koyan bir hâl
Biraz eda!
Bulutun beyazından dökülen toz mavisi ruhu çıplak Gül kokusunda saf ve masum bir eda Her lahza başka bir ahu gibi Mucizesi ta kendisi Romantizm ürünlerinden bir rüya bahçesi Aylar geçip yıllar dolsa da, bir kainat açılır, geniş, sonsuza, Göz kırpmalar ki kâh bir aşkın saltanatı Kıskanç arzularla tutuşan etin O şafak ayna olur kamaşan güne Tenha bir ucunda gecenin dudaklar şarap yangını bir sır gibi İstikbal sunumumun hududu bunlar
Hiç azımsamayın Kaderin talihi cömert İstikbal mapusunda bu talihin karşısında iman et Güneş doğmak üzere Bir cevap buldun mu?
Gözlerim açıldı, altın fırtına gibi muhteşem final Denizin üstünde sarı ay yerinde Tan yerinin beyaz ışıkları iniyordu tenine Henüz göremediğim kaç yüzün daha var içinde Bu değişken halinle âşık ettin beni kendine Bir kız gördüm sanırken bin kız tanıttın bana Ah o hiç dinmeyen dünyamı dolduracak Ayın altında Bir çocuksu saf aydınlığın başka ahusu Güneşin ufukta hafifçe aydınlanan yeri Pembemsi dudakları Artık tan sökünceye kadar Gelsin gazeller, şarkılar Kemandan dökülsün feryatlar Semailer, peşrevler Güneş doğmak üzere sustu raks aksağı birde keman Sabaha çığ düştü ıslandı dudaklar
İnce uzun Gözlerinde zümrüttün yeşili Upuzun saçları dökülmüş beline Güzelcik; Hani nazar boncuğun?
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Aşkım Kemanın Peteğinde Sözü Telinde şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Aşkım Kemanın Peteğinde Sözü Telinde şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
gerçekten inanılmaz bir boyuttayım..laf kalmadı bırakmamışsınızki! ne varsa yazmışsınız ..bana sadece şaşkın bir ifade bırakmışsınız. Gözlerim açıldı, altın fırtına gibi muhteşem final Denizin üstünde sarı ay yerinde Tan yerinin beyaz ışıkları iniyordu tenine Henüz göremediğim kaç yüzün daha var içinde Bu değişken halinle âşık ettin beni kendine Bir kız gördüm sanırken bin kız tanıttın bana Ah o hiç dinmeyen dünyamı dolduracak Ayın altında Bir çocuksu saf aydınlığın başka ahusu Güneşin ufukta hafifçe aydınlanan yeri Pembemsi dudakları Artık tan sökünceye kadar Gelsin gazeller, şarkılar Kemandan dökülsün feryatlar Semailer, peşrevler Güneş doğmak üzere sustu raks aksağı birde keman Sabaha çığ düştü ıslandı dudaklar
İnce uzun Gözlerinde zümrüttün yeşili Upuzun saçları dökülmüş beline Güzelcik; Hani nazar boncuğun? <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<< nedir bu kelamlar hocam...harikasınız...yüreğiniz dert görmesin...gönül kaleminiz hep yazsın...kendinize iyi davranın....saygım daim...
OLAĞAN ÜSTÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜ.....HARİKA ÇOK GÜZEL MÜKEMMELLLLL....KESİNLİKLE SÜPERRRRRRR......BAYILDIM.....ENFES.....SIRADIŞI.........YÜREĞİNİZE SAĞLIK............SEVGİLER
Kavalyem ol raks başını döndürsün ================================ Kim bu güzellik karşısında olmaz ki kavalye, Dans başlar tüm gözler üstümüzde dikketle izliyor çevre.
Cezbeler gizliydi, gönüllerin telinde çalan saz Gökyüzünde yüzen mavi aydınlık yüzün de yitiverir Gözündeki ışıltı bir yanıp söner Bir çakmağın çakımı İçindeki mağaralarda besler nurlu neşeyi Ve bu mutlu mağara haremdir sana Göğsüme bir merdiven dayar tenimin rengi alışılmadık Sözler hep sana saklanıyorsa Umulmadık zamanlarda fısıldıyorsa Göğsüme sığmayan buğu aşikar Yitik düşlerine sahip çıksın Kız değil, ecele karşı koyan bir hâl
Duyguların adeta kemanın perdelerinde bir hüzzam taksimi gibi akmış gönülden. Çok içten bir sunuydu. Kaleminizi kutlarım.....
Gözlerim açıldı, altın fırtına gibi muhteşem final
Denizin üstünde sarı ay yerinde
Tan yerinin beyaz ışıkları iniyordu tenine
Henüz göremediğim kaç yüzün daha var içinde
Bu değişken halinle âşık ettin beni kendine
Bir kız gördüm sanırken bin kız tanıttın bana
Ah o hiç dinmeyen dünyamı dolduracak
Ayın altında
Bir çocuksu saf aydınlığın başka ahusu
Güneşin ufukta hafifçe aydınlanan yeri
Pembemsi dudakları
Artık tan sökünceye kadar
Gelsin gazeller, şarkılar
Kemandan dökülsün feryatlar
Semailer, peşrevler
Güneş doğmak üzere sustu raks aksağı birde keman
Sabaha çığ düştü ıslandı dudaklar
İnce uzun
Gözlerinde zümrüttün yeşili
Upuzun saçları dökülmüş beline
Güzelcik;
Hani nazar boncuğun?
<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
nedir bu kelamlar hocam...harikasınız...yüreğiniz dert görmesin...gönül kaleminiz hep yazsın...kendinize iyi davranın....saygım daim...