ANTİK KENTTE BU SABAH
şairin mısralarında gömülü olan antik kent
bu sabah yandı. demir atmış olan gemiler arkasına bakmadan demir aldı. açıldılar mavi gökyüzüne Tanrı ismini asumana kaldı. balıklar aç ve bir o kadar da susuz Ağlara takıldı. Genç Wertel’in intiharı sadece Geothe’nin kan sızan kitabında yazıldı. Şairin mısraları sustu, antik kentin kumları arasında Kumral bir hayal vuruldu. Uzak diyarların yaktığı türkülerle aydınlanan Gece, yalnızca ağlayanlara kaldı. Dante, cennetle cehennem arasında Aşkı Arafta saydı. Dokunmadan yaşanır mı aşk, parmak uçlarında dolanan ve yerle göğü alabildiğine sallayan bir titreme Sensiz boş iskele de bu sabah yandı. Neferleri vurulmuş, bozguna uğramış ordunun komutanı sadece arzularında sayıkladı. Ben ki en çok sensiz bir şehirde yaşamaktan korkardım. Yeisler içinde bir kent, Kan kokardı burnuma, genzimi yakardı. Limandan uzaklaşan martılar, antik kent gölgesinde yalnızlığı arardı. Şairin mısralarında gömülü olan antik kent bu sabah yandı. Boğazımda bu sabah bir çok yabancı vardı. parmakları sen olan, yüzleri tuhaf bir şarkı mırıldanan saçlarında kurdela, sen diye savrulmayan at belikleri vardı omuzlarından sarkan. ki omuz, en çok senin başına yakışırdı. Antik kentte dolanan mısraların şairi, dudaklarında dolanırdı. sen olmasan ben olmasam ve bu kent olmasa aşkın ne manası kalırdı? Bu sabah evet bu sabah antik kent son kez uykusundan uyandı Raskolnikov, elinde bir silah kıyıya yanaştı. Mavi ve Siyah, gümüş ve yakut birbirine yaklaştı. Kuşlar havalandı antik kentten Deve seslerine karıştı... ve zaman zaman deniz gökyüzüne bakıp ağlardı. M.S./2009 Kahramanmaraş |
bu sabah yandı.
Boğazımda bu sabah bir çok yabancı vardı.
parmakları sen olan, yüzleri tuhaf bir şarkı mırıldanan
saçlarında kurdela, sen diye savrulmayan
at belikleri vardı omuzlarından sarkan.
anlatılan antik kentten kurtuluşumu yoksa yeniden varoluşun başlangıcmı
mana yüklü şiiriniz için tebriklerimi sunarım