/aşk emirdir tanrı’dan ve ben çırılçıplak bir itaat etten kemikten candan…
cem adrian/
toprak kutsallığını yitirmiş bir duvardı sanki kim ağlasa senin önünde bilmezdi ki kirpiklerinden düşünce yağmur kendi için yağacak söylenmemiş şarkının kırık ezgisi dilinde girdap gözlü melekler de gördüm rüya değildi kaybolmak beklediğim hediyeydi
tedirgin söz kırpmalardan geçiyordum üzerimde ergen çocukların kabahatli tebessümü neremle oynaşsam düşecekti/m sanki kendi kayıp yaşı kadar güzele dışımızdan içimize yol bulmuş intihar hüzzam bir kayboluş zamanı maviliğinde
girdap sözlü melekler de gördüm küfür değildi söylenmesini beklediğim heceydi
yaş haddinden emekli olmuş bir anı eksiltmek için siliyor hayatı dinledikçe ürperten güftesini kurşunî bir parıltı dağılıyor sûretin yalan çizgilerine yorgun bir aşk yorgun dünyasında sığındı kendine girdap yüzlü melekler de gördüm gerçek değildi gölgemi beklediğim güneşti
kanda uyutulmuş veda busesi dokunduruyor ölümün kenarına düşen kıvrımlar kadar güzel bir öpüş ibadeti öğretir gibi başlıyor bir dua gibi sonlanıyor kıyamet seni sevmenin provası ölçümü aldın biliyorum ne zaman biter elveda hırkası girdap sevdalı melekler de gördüm aşk değildi ölmek için bir sebepti…
alicengizoyunu (...şimdi boğulma zamanı...hepsinde ayrı ayrı...ama aşk sadece sende farklı...)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
hüzzam bir kayboluş... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
hüzzam bir kayboluş... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Kayboluşu bir ''hiç'' oluş olarak algıladım nedense. Belki de şiirin oluşmasına neden olan Cem Adriyan'ın şarkı sözleri sebep oldu böyle düşünmeme, mutlaka şairi de böyle bir düşünce almış ki şiirin ismini Hüzzam Kayboluş koymuş..
Hiçlik Hindistan'da nirvana bu coğrafyalarda da Melamilik olarak tanımlanmış. İkisinin de menşei aşktır. Bu ezoterik ışıklar insana farklı bakışlar getirir, insanın farklı nazarlara sahip olmasını sağlar ve farklı gösterir her şeyi.. Bu öğreti de elbette bedel ödeyenlere ve bu öğretiyi taşıyabilecek maneviyata sahip olanlara verilir. Çünkü amaç gizli bir tanrılaşma temayülüdür, zira tanrı sebebiyle olan ve dünya hayatında bütün kötülüklerden arınarak yeniden tanrıya dönüşme gibi bir amacı ve gizemi vardır.. Bütün bunları söylememe ve zihnimi zorlama neden olan şey 'aşk' kelimesiydi elbette. Şiirdeki aşk ama..
Aşk tanrısal bir bilgidir ve insan bu bilgiyi de eni-konu öğrenmek istiyor. Her işinde olduğu gibi yine perdeleri kaldırıp görünüm gizemini aşmaya çalışıyor..
Huff..! be aşk..!!!! Ahhh min ente.. ( ah senden aşk) ah minel aşk' atfen:)
teşekkür ederim her birinize...