KIŞUzun kış geceleri, ararız nazlı yâr-ı Visale erenlerin, bu geceler Nehar’ı Âşıklar için gıda ve yahut hayat suyu Şeker saçan bir dudak, can katan cennet nar’ı Ortalık gayet soğuk, her yer ıssız bir kuyu Mağarasında ayı, kovanda saklı arı Kışın güneşi bile, tehlikeli el aman Ambarlar dolu ise, ısıtır odun harı Garip ve gurebayı hüzne düşüren zaman Mutsuzluğa sevk eder, serçe gibi naçarı Kış ölüm, mahşer soğuk, kar tipi; hesap kitap Cennetler temsil eder; şuh asude baharı Yokluğun sonu varlık, varlık kış ile bîtap Aciz düşünce ancak, hatırlarız kahhar’ı Ortalık gayet ıssız, gül bahçesi tarumar Karanlıkları örter, belki kışın ak kar’ı Bülbül nerede saklı, kuytuda koca çomar Karakargada da var, yaz bekleme vakarı Dağlardan inmiş düze, vahşi hayat şehirde Serçeye gücü yeter, pompalının çakarı Sular coşmuş akıyor, yalap-yalap nehirde Yüklenmiş omuz’una, götürüyor çınarı Her şey daim dönüyor, şimdi kış aylarında Kümes ve ahır rahat, ambarda varsa darı Gafil uykuya yatmış, yatağın koylarında Derviş seccadelerde, ne yapsa odur kârı Garibi dolaşıyor tefekkür boylarında Klavyeden uzağa, ulaşmaz ah-u zarı… Garibi-Salih Yıldız……05.01.2009 . |
Derviş seccadelerde, ne yapsa odur kârı
Garibi dolaşıyor tefekkür boylarında
Klavyeden uzağa, ulaşmaz ah-u zarı…
kara kış daha tam yüzünü göstermemiş ama bir güzelliğe vesile olmuş tebrikler
selamlarımla