ÜZERİNE NEDEN BASIP GEÇTİM
ÜZERİNE NEDEN BASIP GEÇTİM
Beynimin duvarlarını zorlayan Lanet olası düşüncelerin girdabında, Akordu bozulmuş, İnadına gergin gönül tellerime, Hoyratça vuran mızrabın,kulağımı tırmalayan notasız seslerini duyuyorum. Sanki ; Aynalarla çevrilmiş yüzleşme odasında, suçlu sandalyesindeyim. Suçum, ‘’ Su katılmamış saflık ayarı ‘’ Bumerang inançla aradığım aynalarda Gördüğüm binlerce maskeli suratlar arasında Dokunmaya kıyamadığım Temiz, Tertemiz zannettiğim o masum yüzler Meğer ne kadar kirliymişler ? Suareler, matineler, sonu gelmez galalarla oynayan, Canlı, canlı tiyatrolar. Masa altında mastika oynayan çengilerin, Masa üzerinde İzmir zeybeği oynayan yalancı efeleri… Kulağıma gelen, inanmakta hayli zorlandığım __‘’Keşke sağır olsaydım da duymasaydım ‘’ Dedirten, üstü açılmamış lügatsız küfürler… Şaşkınlık ve acz içinde Dipsiz öfkelere kapılıyorum. __‘’ Ben burada ne yapıyorum ‘’ diye. Sayenizde, İnancımı yitirdim, Aldığı darbelerle,çoktan nasır tutan yüreğim, Yok sanki, Eskisi gibi atmıyor bedenimin içinde. Kalemim kanıyor sadece… Bir kez daha aklım haklı çıkıyor. Ve Bir kez daha duygularım buz tutarak, Saçaklarından sarkıtıyor kılıç kadar keskin sarkıtlarını… Eşkıya dünyaya hükümdar zorbaların elinde, Kahpece yaşanan hayatlar görüyorum. İğreniyorum ! Lanet olsun, Allah kahretsin, Yüz kere, bin kere, milyon kere kahretsin Olmaz olsun diyorum… Bakireliğini bir damla kanla çarşafa bırakan gelin Kadar hicaplı ve masum zamanların Saflığına alaycı gülüşlerle Tempo tutan eller kırılsın ! Kırgınım. Dargınım. Yangın yerlerindeyim, Alevden nefesler soluyor, Kelime kelime yanıyorum Şimdi ; Bana bu haykırışlarımın nedenini sakın sorma, Düne kadar Kırılmasın diye çok dikkat ettiğim her şeyin Bugün, Üzerine neden basıp geçtiğimi. Anla ! Ve ; Bil, Nasıl şekil alır toprak Çamur ustasının avuçlarında !... Hande HAGHGOUİ 03.01.2009 |