Ölmek inceltmektir acılarıkalıcı bir karartı çöker göğün yüzüne, telaşla kaçışan kırlangıç sürüsünü anımsatır şehrin gürültüsü Kadıköy olur bütün boş sokaklar ama geçmez hiçbir tramvay, bir uzun Cem Karaca yokluğu esişir baharlar puslu,üşüten bir özlemek alıkoyar Boğaziçi köprüsü’nü sıvaları dökülür bakılmaz Aşiyan’dan gidersem esmer sabahların bulutu soldurur Üsküdar feribotu’nu bir dağ olsada limanlar göremez hiç kimse ölü ışıklar zapdeder ortalığı aşksızlık bandosu çalar parklarda büsbütün viran olur sokaklar, yabancısı yoktur bu kentin bizdendir kaybolan tüm yolcular -ki onlar hep Haydarpaşa gar’ında vedasız balık pazarlarında parasızdırlar- ben gidersem ıslığı duyulmaz varoşların nargile pişmez kömürde hepten terkeder çiçekçi kızlar çukurcumayı hüzün basar kent çıkmazlarını bir geceyarısı unutulur bütün aşklar yangın yeri olur İstanbul’un her yeri ay düşmez alnına sormaz hiçbir polis kimliğini en mutlu anda kim ağlar bir suçsuza yahut aleni bir katil nasıl tutuklanır akşamüstleri Beşiktaş’ta gitsem ayrılık olur kalırsam dostluğun küser bana ölmek inceltmektir acıları... Sana Şiirler |
özlemden kimse ölmüyor
ama ben ölüyorum
nefes alıyorum, önemsiyorum ve gitmek istiyorum