sakıncalı bakışlarımızda zinaya zorlanırdı hasret kan ter içinde kaldıkça cümlelerimiz uzak bir ihtimal gibi sevinirdi aşk
kaç ölüm düştü de atardamarımıza bilinmez bir duanın sahibi çekti sabrı o dua ki şeytan meleğin kanatlarında yazılı okudukça uçtum uçtukça hayatı sen sandım
şimdi kederin kıyıcığında duruyorsun en çok da bana ağlıyorsun ki bencilsin gözyaşın sadece su
ruhun isyanında gizlendikçe sûkut dil kaderine razı olurmuş sözlerin üç noktasında taşırdı kıyameti naftalinli çeyiz sandığının en dibinde anlamını öğüten bir sevda saklıyor kendini hiç açılmayacakmış gibi
saplantılı bir iç çekişle başlıyordu gece utançtan en mahrem yerlerin kızarırken mesela tırnakların gibi çile günah kadar çıplak gelirdi bedene
itiraflara yüklediğimiz itirazlar kadardı ayrılık miş’li geçmiş zamanların nefretine soyunan yalnızlık aşk adında beni mühürledikçe dudaklarına içinde yetinmenin darağacıyım
şimdi kaderin kucağında oturuyorsun en çok da bana yanıyorsun ki ateşsin alevin sadece seyirlik…
alicengizoyunu (…sevmek bir sarraf işidir… oysa sevilmek herkesin işidir…)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
-Başlıksız- şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
-Başlıksız- şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Yandım, kimi sevdiyse bu yürek alev oldu gözlerimiz. Aşk, kutsal mabedlerde örselenirken, sen gittin. Hiç dönmeyecek misin ! Hadi sevelim, bir birimizi. Hiç düşünmeden, fütursuzca.
ruhun isyanında gizlendikçe sûkut dil kaderine razı olurmuş sözlerin üç noktasında taşırdı kıyameti naftalinli çeyiz sandığının en dibinde anlamını öğüten bir sevda saklıyor kendini hiç açılmayacakmış gibi
saplantılı bir iç çekişle başlıyordu gece utançtan en mahrem yerlerin kızarırken mesela tırnakların gibi çile günah kadar çıplak gelirdi bedene
saplantılı iç çekiş..aşk ve ona dait ah..! ben böyle anladım..aşk bir saplantıdır.matematiği yoktur böyle bilirim..En mahrem yerim tırnaklarım mı? evet..ete saplandığındamı yok..kaşırken..yaralarımı kaşırken..geçmişi kaşırken..bu anlamları diplerden devşiriyorum..bedene günah kadar çıplak gelen çile..kanamalı bir hüzün belki..tam göğsümüzün hançeresinden..
şiirinle konuşuyorum seninle değil..bu bir analizde değil.."Yazılan her şiir haytın anlamına bir katkıdır"Thomas dylan diye bir ecnebi demiş bu lafı.tuttum..hak verdim..anlamlanmaya çalışıyorum..gecenin bir vakti..
alevi seyirlik ateşlerde
iyi şiirdi bee..birde şu göğsümdeki korkutan ağrı olmasa
saplantılı bir iç çekişle başlıyordu gece
utançtan en mahrem yerlerin kızarırken
mesela tırnakların gibi
çile
günah kadar çıplak gelirdi
bedene
"
Alt dudağın pişmanlığı, gözlerin günahı, hasretin ıslağı, doldum üstadım ama...
"
itiraflara yüklediğimiz
itirazlar kadardı ayrılık
miş’li geçmiş zamanların
nefretine soyunan yalnızlık
aşk adında beni mühürledikçe dudaklarına
içinde yetinmenin darağacıyım
"
Nefes bile almamalı bazen, ki tek kişilik olsun günah...
"
(…sevmek bir sarraf işidir… oysa sevilmek herkesin işidir…)
"
Sarraflar en güzel eserlerini kendilerine saklarlarmış, özel bir yerde mabedin derininde susa örtülü zamana çizili...
Tebriklerimle saygılarımla...