ANADOLU-
Dört nala koşan atların tozlarından arda kalan bin yıllık yalan, Anadolu.
Bu kadar mı sefil olunur, bu kadar mı onursuz. Afrika’dan aç, Arap’tan adi, bu kadar mı aciz… Sokakların fahişe, kaldırım taşların şehidinden pahalı İnancını bir örtü almış, zenginlerin atalarından iğrenir Suskun ovalarında kör insanlar karanlık fısıltılara teslim Şehirlerinde nefret ve adi bir suç çiğniyor seni Maviliğinden utanmış gök Yanıyor ormanların, çatlıyor toprakların Neden Anadolu, neden? Sana koşuyordu Türkler Sen ey sevgili Ölümler yetmedi mi? Bu kaçıncı ihanet Yine mi? sefil bu millet Nedir bu kara kör cehalet! Koşuyorlardı ölüme, hiç sormadan neden diye Emir gelmişti Mustafa Kemal’den. Hiç isyan etmediler, Oysa, neleri vardı yüreklerinden başka Fakir, yorgun ve satılmış bir millet İhanet etmediler sana Anadolu Ey sevgili; Ey Ana; Ey vatan, Bu ihanet neden! Ey bin yıllık yalan, gidelim mi buradan ? Varlığım tutsak, atam yasak, dinim oyuncak Kimim ben, neden böylesi siyah pencerem ? Sorgu sormam yasak, benliğim deniz ötesine tutsak. İhanet etmedim hiç toprağa, doğaya, Tanrıya Neden suçlusu benim ? Neden bu ceza, Bu fakir, bu cahil, bu iğrençlik reva bana? |
Emir gelmişti Mustafa Kemal’den.
Hiç isyan etmediler,
Oysa, neleri vardı yüreklerinden başka
Fakir, yorgun ve satılmış bir millet
İhanet etmediler sana Anadolu
Ey sevgili;
Ey Ana;
Ey vatan,
Bu ihanet neden!
Şiiri üç kez okudum...Oldukça ilginç.Biraz nazım havası olsada çok güzel saygılar...