Çıkışlar kapalı !
Çıkışlar kapalı !
Döküldükçe duvarlar gözüküyor kapanlar; Eridikçe renkler artıyor pas tutmuş soğuk korkular; Emanetin kıskandıran şekilleri ölüme dönüşüyor .... Göz yaşlalarıyla gökyüzüne bağlanıp nefesi çekenler diriliyor; Eski ve yırtık bedenlerinden taze ruhları uzanıyor Güneşe... Kar ve soğuk dokunmamıştı yüreklerine ellerine dokunduğu kadar; Parlak mutlulukların küçümseyen gülüşlerinde ateşlendi bedenleri... Yüreğini yeryüzünün renklerinden başka bir şey doldurmayan biri seslendi Söyleyin cümleleri yeniden! Anlayabilirler belki gitmeden. Titretsin bedenlerini şimdi gerçeğin görünür gizemleri , Söyle geçmişin sihrini, Basit ve kuru kelimeler dediklerini. Çıkışlar kapalı ! Ne çimenlerin yeşili, Ne bir küçük kedi. Donuk, üşüten bir rüzgarın kıpırdamadan geçişi, Kemikleriyle bakan sıska bir ölü, Yarı belirgin ayak izleri terk edip gidenlerin, Koyu kahverengi ve cansız taşa dönüşmüş gözyaşları denizi, Bulanık sarı ve uğultulu gökyüzü... |