26
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1714
Okunma
yarın bayrammış
yarın çocuklar neşe içinde
kapı kapı dolaşıp şekerlerini toplayacakmış
gülüşlerini avuçlarımıza bırakıp gitmeden önce
elleri ellerimize değecekmiş...
" neyleyim bayramı seyranı
neyleyim geçen baharları yazı"
nakaratında dolanır durur dilime bir şarkı...
biliyorum yarın gene eliniz telefonda
gözünüz yollarda beni arıyacaksınız
normalde çabucak geçen şu saatler
yarın yerinde sayacak
ve savaşını vereceğiz yine aşılamayan yolların
sizin yerinize onlara sarılıp
gözyaşlarımı akıtacağım
çamurlu ya da çukurlu omuzlarına...
n’olur! siz sakın üzülmeyin
söz veriyorum
yarın açacağım bütün pencereleri
kıracağım geçit vermeyen tüm kapıları
haykıracağım "anam, babam" diyerek
varsın bana deli desinler umurumda değil
duyuracağım sesimi tüm dünyaya
kucaklayacağım sizi tek vücut
ve öpeceğim doya doya yanaklarınızdan
hasretle sarılıp boynunuza
bırakmayacağım bir daha
biliyorum!
yarın yanınızda olamayacağım
pire kadar gitgide küçülecek adımlarım
bu kuş uçmaz, kervan geçmez sokaklarda
köşe başlarında bir tek gölgemle buluşacağım
sarılıp koklayamayacağım sizi mesela
ayak tabanlarıma bolca veryansın edip
sonra da suratına tüküreceğim kaldırımların
olsun siz yine de hiç üzülmeyin!
kalbime paslanmayan demirinizi atmışsınız bir kere
kim oynatabilir ki yerinden şu dağ hasretimi
boğulsunlar diye içime her gün hıçkırıklarımı akıtıyorum
nefes alıp vermek kolay değil bu gâvur memlekette
o yüzden sizi böyle avuçlarımın içinde sımsıcak taşıyorum
n’olur!
bırakmayın sakın ellerimi
sımsıkı sarılın b/ana
yoksa çok üşüyorum!
M&G...