TOPRAĞIMDA AÇAN YAĞMUR GÜLÜ
Ben toprağınım, sen bende açan gül
Yağmura kızamam yüreğin ıslanır İçimdeki hasrete busen ilaçtır Bu can bir nefese bir de sana muhtaçtır Şimdi dağları maviye boyamak Gelir içimden, Rengini bakışından alırken deniz Gözlerindir ormanların yeşil örtüsü Kıskanır ateşlere düşen bir avuç kül Varlığında nehirlerin uykusu gelir Oysa bir çiçek kadar narindir kalbin Geceler karanlığı giyinirken saçlarında Bir şehir denizinden ayrılırken sessiz Bir limandan geriye ne kalırsa Yokluğunda öyledir, sen susarken nedensiz Oysa gülüşün kadar sıcaktır seninle hayat Doğan güneş kadar canlıdır seninle hayat. Sen konuşurken lal olur gül bahçesinde bülbül Gülünü unutacak kadar asidir bu yürek Bana volkanlardan bir yığın kül bulutu kalır Şimdi mevsim bahardır aylardan nisan Senle zaman bir asude pınardır akar gider Söyle yağmurun gülü senle nasıl gülmez insan Bak uykusu geldi ağlayan karanlığın Bir güneş nasıl doğarsa şafağın kundağında Bu yürek öyle doğar bir enkaz yığınından Ey yürek ses ver içinde susan çığlığa Dağılsın gözlerinde intiharın bulutları Gülüşüne hayrandır kâinat ve bu gönül Yaralanmış umutların merhemidir Dudağının kıvrımında nefes alan tebessüm Bir çiçek nasıl büyür çöl şahittir acılarına Buhranımdır sensizlik bilesin ey yar Yok, bana gönlünden başka diyar Ey içimdeki susuzluğum yoldaş ol bana Gideyim vuslatın elaya çalan gözlerine Sen susma üşürken en güzel türküler Ben gideyim dilinin tatlı sözlerine Hüseyin Özbay |