yazsın banaBu akşam Deniz kenarındayım Hırçın dalgaların köpüklerindeki isyanı tartıyorum. Dalgaların sırtından balık kapan martıların fırsatçılığını Kıyı taşlarının göğüs gerişlerini Ve insanların seyirciliğini… Lüks arabalardan fakirlik edebiyatı dinliyorum yollarda Mendil satan kız çocuğunun elini iten fahişe elleri görüyorum Arabasının hızına yol vermeyenlere küfür savuranları işitiyorum Ve kaldırımlarda yürüyenlerin suratlarında endişe Yol kenarlarındaki çocuklar tekrarlıyor Arabaların camlarından kayıp beyinlerine saplanan küfürleri Parasına para kazandıranların dudaklarında kriz sözü gülümseme Tüm fırsatları fırsatla örtmeyi öğrenmiş benim insanım Gözler fırdöndü, düşünceler tutarsız, icraat hep bana Gözyaşı dökülür dertlerin dermansızlıklarına Küller göğüs geriyor rüzgârlara kaybettikleri ateşine inat Bir başkasının elinde bu azimkarlık başka bir fırsat Dertliyim bu akşam kişilerin kişisizliklerinde Doğru düşünmeyi öğrensek Öğrensek sevmeyi Sahi alın terinin değeri neyle ölçülür?! Gülümsemenin sivrisi, acı vereni neden var ki Gözyaşı neden ışıkları kendinde topluyor Yazsın bana varsa bir bileni |
Mendil satan kız çocuğunun elini iten fahişe elleri görüyorum
Arabasının hızına yol vermeyenlere küfür savuranları işitiyorum
Ve kaldırımlarda yürüyenlerin suratlarında endişe
Yol kenarlarındaki çocuklar tekrarlıyor
Arabaların camlarından kayıp beyinlerine saplanan küfürleri
Ne ilginç ,lüks arabalardan fakirlik edebiyatı,biraz yavan değilmi? Bu da bizim gerçeklerimiz. Aynı duyguyu Foçada denizi seyrederken yaşadım. Şiirleştirmek istemiştim başaramadım.Gönlünüze sağlık siz güzel anlatmışsınız....Saygılae