-Başlıksız-
Bugün mümkünse beni düşünme.
Sen, yüzüne giydirdiğin soğuk terler için yapabileceklerini anlat sokağa. Olmadı, minik acılar orkestrasını olmayan kollarıyla idare etmeye çalışan şefin protez hayalinden bahset hafif,alttan ama sakın sarktığın dünyadan boşluğa düşme! ki bilirim o dünya çok sarhoş ve fettan Sakın beni düşünme. Sen namluyu düşün. Amansız seri cinayetler işlenecek bu gece şehirde kim bilir hangi köşede kıstırıp mıhlayacaklar davayı unutma; içinde hala saklamaya çalıştığın, leylakların yattağı bir hücre var biraz mülteci yanın. ki, o leylaklar, haziran toprağına kurban edecek sızıyı. Üzerinde; kırmızı kurdelalı bir İstanbul sereceğim ayaklarına. Ama önce gelmen lazım, seni çılgınca öpmem. Posta kutunu açık tut en önemlisi sök at kalbinin kilitlerini kalbini açık tut. Mahçup etme bizi güvercinlere diye yazan bir kart göndermişsin. Ve bir dip not düşmüşsün şuursuzca; oralar şimdi sağuk, keşke koynumu gönderebilsem; N’olur üşütme! üzerinde silik bir tarih üzerinde unutulmaya mahkum bir koku. üzerinde; hiç bir cinayeti aydınlatmayacak bozbulanık bir doku. (Birgün hatırlarsan eğer iyi yanımı hatırla.Soğuk yanıma aklını iğneleyip tek başına üşüme!) biliyorum; ekmek kırıntılarını takip edip sana gelmem gerekiyordu ama görüyorsun işte koca bir mızıkçıyım şehrin kanlı kaldırımlarına kafa tutan koca bir yıkım kimbilebilir ki, belkide Pinokyo’nun Geppetto’ya söylediği en büyük yalanıyım. Beni düşünme; oyuncakları suç aleti sayılan çocukların dünyasından nasıl kurtubabiliriz onu düşün. 3. Dünya Savaşının kapısına dayandığını hisseden padişahın, kılıç bilerkenki telaşının kırmızı, çirkef yanını düşün. Geceyi incitme, elinin değdiği yerde kuşlar birde ben olmalıyım. sen,içimin kıyamet gibi akan nehirlerinde bir kul eli uzatılmasını bekleyen yaralı tanrıları düşün alabildiğine çünkü hiçbir meleğin fikrinde ben olmamalıyım. |