Yalnızlık İzafesiiçimdeki boşlukta çırpınıyor adın çarpıyor kayıp anılar ıssız duvarlara yokluğun hıçkırıklarla vuruyor yosunlu kıyılara... kanatıyor paslı hançeriyle yaralı ruhumu kınından çekilmiş ayrılık ve adı konmamış masaldan geriye kalan bir safran yüzlü hazan bir de genzimde tuzuyla yalnızlık dön bir bak! işgal edilen kentin ayazında çırılçıplak bir dal savrulup nasıl sürükleniyor yağmurlarla uzak diyarlara... ne acılar biliyor acı olduğunu ne de çoğalan sancılar! oysa aklımın kıvrımlarında hala o yâr ve avuçlarımda her gün yeniden yeşeriyor sonbahar git! ya da gitme son bir kez daha bak loş karanlıkta kan otur/an gözler benim değil nasılsa ve ben değilim kapıdan sızacak ışığı bekleyen umutla… şimdi! eylül kuşanan yüreğim depremle sarsılırken yüzümün sokağında kavis çizen hasret birikiyor kokunu bıraktığın yastığa… Resim:Çağan Irmak(Issız Adam) |
''geriya kalan'' geriye olacaktı muhtemelen.
kurduğunuz imgeleri beğendim.
şiir birbirine bağlı, insanı hapseden duygulara sahipti.
tebrik ederim.