-Başlıksız-o gün’le başladı hatalarım, geceleri yeminlere yaslanıp, dalardım sabrımın yorgun kenarına... ..... gelişlerin zerresi yokken, gitti yaralı bir kuş gibi gidişlerin.... ahhhh çekerek yeni başlangıçlar büyüttüm, yazgılarımın çetrefilliğinde, ateşe inat, kırmızı düşler gözledim, ihanetin sessizliğinde... ..... pembe yalanlarla büyüttüm, mayınlı yüreğimi... suskunluğumu tarihe terkederek, koştum firari gecelere, cadde,cadde, sokak,sokak, çile ektim elvedalara... ..... yokluğun sükunetinde diner yalnızlığım ve sönerdi ateş..... kıskançlık rüzgara karıştı, bir aksam üstü, ve, geride bıraktığı anıları kaldı, yitik kentlerin kıyılarında... ..... üşüdüm imtiyazlığımın çıplak gecelerinde..... terk edilen bir kente dönüştü perişanlığım, ve sustum, o hüzünlü gecede, ay’laştım, karanlığa inat.... ..... ölüm gelsede kapima, söz verdim ben yaşam denen kedere..... içtikçe acır yüreğim, nabzımla kanar medetlerim, nedensiz, ve, sualsız, bir anlam yüklesemde benliğime, acı pişmanlıklar tattım düşümde, tanıdık suretlere hitaben.... ..... usanmazlığın kahroluşlarında, garipleşir gönlüm sesinin sessizliğine.... ağlayışlar umutlanır özleminde, ve, söz susardı, içinde, kanayarak, kaybolurdun gidişlerde, ve ardında yalvarışlari terkederek, ateşe koşardın, vedalaşarak hayata, zamana yürürdün, günahlarınla....... UMUT OZ |
kayboldun gittin
yittin ve bittin
ey sevgili gunahinla
sevabinla askinla benimdin
ama sen gitmeleri marifet sayip
ezip gectin deli gonlu
gittin ve bittin
sen bende yasarsin ama
yaninda goturdugun
yuregimi tukettin....
(o kadar guzelki siirin
benim
yuregimde costu
kalemimden dokulenler
sayfaniza kostu
kabul buyurun efendim
daim olsun kalemin....
saygilar)