0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
23
Okunma
Pazar.
Evet, bugün günlerden pazar olmalı.
Zaman cebimde, bozukluklarımın, evimin anahtarlarının, masamın üzerindeki akvaryumum için aldığım mavi balıklarımın yanında.
Yüz yıl yaşamaya inanmakla başlıyorum bu sabaha.
Daha
uyuyan dürtülerimi uyandırdım;
sevilmek de bir dürtüdür nasılsa.
Daha
kendime verdiğim sözleri unutmamak için
gömleğimin üçüncü düğmesini iliklemedim.
Daha
bir otobüs dolusu insanın yanından geliyorum:
koltuk insan,
insan koltuk.
Yolları süpürmek istedimse de
gelmedi içimden çalışmak bugün.
Daha
anlamak istiyorum bütün okuduğum şiirleri,
anlamak istediğim şairler gibi
yalnız ölmek istiyorum.
Bu ne?
Ne oldu da geldim dünyaya?
Bu mumlar neden yanıyor?
Büyükçe bir masa,
etrafında toplandık önce.
Yıl bin dokuz yüz yetmiş dokuz.
Mevsim kış başı, belki ekim.
Sanırım bu kelimeyi
bir daha hiçbir şiirde kullanmayacağım.
Daha
“Mutlu”
olsun yeni yaşım.
m.emre