0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
8
Okunma
Eskiden önemsemezdim düşen künyemi
Artık sahip çıkmalı ve almalı yere düşeni
Eskiden çizmezdim ülkemdeki sınırları
Şimdi çok net! Vizesiz ise girişi yasaklanmalı
Çizmedim sınırlarımı ve savundum anarşiyi
Lakin bazı şeylere sahip çıkmam gerekti
Önemsemedim verdim hediye kalbimden söke söke
“Benim!” demek sanki yasaklı kelime
Aslında istediğim ve sevdiğim şeyler
Hep alındı elimden teker teker
Abiyim ya paylaşmayı bilmek gerek
Lakin bana: “Dur!” demeyi de öğretmek gerek
Paylaştıkça sandım ki seviliyorum
Acısa da sanki kabul görülüyorum
Annemin öğretisi buydu eskiden gülüyorum
Kendisi de bu olarak biliyordu ki suçlamıyorum
Kusura bakmayın artık bazı şeyler istenmez
Bana yeteni kimselerle paylaşmam gerekmez
Aşmayın kırmızı çizgiyi kolaylıkla geçilmez
Ne kadar yakın olsanız da misafirliğin sınırı geçilmez
Karşı çıkıyorum artık vermiyorum sevdiğim oyuncakları
İsterseniz, karşınızda kelimelerimin keskin kılıçları
Bazen ise gerilir aklımın zehir salan okları
Bence zorlamayın alınca red cevabını
En sevmediğim ahlaksızlıktır ısrar
Sanki almayınca ölecek zaar
Artık ölseniz de değişmez artık karar
Küçültür ve soğutur kutup gibi, o yılışık ısrar
Öğrenmiştim zaten “Hayır”ı aslında
Israrlardı zaaflar, kalbin dokusunu parçalarcasına
Lakin bu sefer pek işe yaramayacak galiba
Orası da güçlendi artık anlasana
Benim olanı isteme, keserim kelimelerle
Ya da yersin sosyal medyada engel yine
Olmadı daha fazlasını da istersen gene
Bu sefer elimden kimse alamaz ona göre