-Başlıksız-
YAĞMURDAN ÖNCE
Ayrılık ateşiyle, durmadan yanıyorken Zamanı içiyorum, kızıllıklar içinde Mazimin günlerini, kaygıyla anıyorken Kendimden geçiyorum, kızıllıklar içinde Kayboluyor içimde, yaşattığım dilekler Açılmıyor bahçemde, renkli renkli çiçekler Kazılıyor önümde, derinleşen hendekler Hüsranı seçiyorum, kızıllıklar içinde Ayazlar bekliyorum, beratı bekler gibi Yaşıyorum sancıyla, soldu kalbimin dibi Yağ artık umudum, yağ bana tipi tipi Alevden kaçıyorum, kızıllıklar içinde Dağlattılar tenimi, yaralarım vedasız Dilim çınlayamıyor, tutuklu ve sevdasız Yandığım ilhamlarım, sevgisizce nidasız Kor hece saçıyorum, kızıllıklar içinde YAĞMURDAN SONRA Kımıldadı şafaklar, uyanıverdi sabah Hislerimi yaslarken, bir murat yandı kalpte Bereketlendi toprak, sonlanıverdi eyvah Közlerimi ıslarken, bir murat yandı kalpte Gidiyordu ruhumda, zehirli bilmeceler İlhamın yağmuruyla, beyazlandı heceler Perdeler açılıp da, görününce yüceler Karanlığı islerken, bir murat yandı kalpte Yaralı yüreğimde, dinmişti korlu firâk Sevdaların takvimi, nurlandı yaprak yaprak Yağmur damlalarıyla, umut yazınca toprak Aydınlığı süslerken, bir murat yandı kalpte Can, canlara akınca; kor kızıllığı yaktı Zamana mücevherler, hiç durmaksızın aktı Yağdırınca umudu, kör yürekleri yıktı Heceleri beslerken, bir murat yandı kalpte |