SÜRGÜN ŞEHRİN MAHKUMLARIBağdat’a Şehir var Şehircik var Kimi yorgun Kimi sürgün Dağlar şehrin duvarları Yolları bağlı Yolları tutulmuş Bulutlardan hicran yağar Nehirleri tutuşmuş Sokaklar malta gibi Gidip gelir Şehrin mahkûmları İnsan var İnsancık var Kimi şehre hâkim Kimi şehre mahkûm Şehir insanlara küskün Haramiler inmiş şehre Şehre vermişler yeni bir çehre Bellerinde palalar Altlarında sürat atları Gündüzler geceden kara Geceler kâbus dolu İnsancıklar vurdumduymaz Kafaları kuma gömülü Sıra gelmez sanır kendine Gözlerini kapatıp Kulaklarını tıkayıp Şahit olmuyorlar güya olanlara Kör topal dönerken Devran ağır ağır Şehrin yeni hâkimleri Racon adına yakalıyor İnsancıkları ensesinden Sesleri ayyuka çıkıyor Ama ne duyacak kulak var Ne de görecek göz kalmış İnsanlar yok olmuş Göçüp gitmişler başka diyarlara İnsancıkların gidecek yeri de yok Sürgün şehrin mahkûmları Kalakalmışlar ortada |
selamlar