6
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
120
Okunma
Yerinde durulmayan bir dalganın izlerini taşır gönlüm
şuursuzca..
Işıksız sabahların ser’inde aydınlanır ancak.
Ilık ılık vuruyor içime yazgı
acı su misali ücrada.
Sanıyorum, sanık benim
masum, zalimin kuytusu!
Zalim, masumun uykusu!
Ne zamandır bağırıyorum?
Biraz da susayım
düşsün üzerime kasvet,
içeyim gözyaşlarımı
fısıltılar boyasın gecemi bu sefer
çığlıkların yerine.
Ne oldu birden sustular?
Sessizliği kustular?
Beklerken asırları
asırlar beni sayıklar ya
yoldaş olur acı ten
sancıyı eler içime bir bir..
Konuş artık gece..
Vur yüzüme hepsini
sineyim köşelere iyice.
Söyle ki bileyim elem’in rüyasını..
Sayılmaz oldu zaman..
kelimeler yazmak istemiyor beni
gece(ler) uyumak istemiyor koynumda.
Keskin sesler..
nefsim kadar sivri
nefesim kadar isli..
fısıltılar bile üşüyor, çırılçıplak üstünde.
Ölümün gölgesinde yürüyor korkular
gözlerimde tükenen sürur’un eseri bunlar.
Bil istedim gece..
yorma beni bu sefer.
Mahire
5.0
100% (7)