8
Yorum
30
Beğeni
5,0
Puan
160
Okunma

Bu dizeler, "Giryan-ı Şeyda"nın (çılgınca ağlayan) son feryadıdır. Zira Sırr-ı Kâinat ne gökte ne yerde; yalnızca "Ben" dediğimiz zerrenin içinde gizlidir. Gözyaşının acı değil, mutlak teslimiyetin ve Vuslat Ateşi’nin nişanesi olduğu bir yok oluş ve ebedî diriliş yolculuğudur bu şiir.
Sırr-ı Kâinat
Bir nefesle kuruldu yedi kat gök, divan;
Sırrın perdesidir her an, her zaman.
Nehirler coşarken, yıldızlar dönerken,
Arayan gönüldür, asıl aranan.
Zerrede gizlidir, o büyük sonsuzluk,
"Ben" dediğin tende coşar o ululuk.
Kendi gözünden bak, çözülür bilmecen,
Sen hem âlemsin, hem o derin boşluk.
Ayna sensin ey can, bu cilve O’ndan;
Bir tohum filizlenir, çıkar her dondan.
Okudunsa eğer, her suret üstünü,
Vuslatın yoludur, dönülmez meydan.
Ne Cennet tasası, ne de dünya zindan,
Her şey O’ndan gelir, her şey O’nda pinhan.
Giryan-ı Şeyda’nın sessiz feryadı,
Kâinatın sırrıdır, o narin hıçkıran.
Perde kalktı artık, görmez göz değil,
Aşkın vurduğu yerde, dilsiz söz değil.
Sanma ki uzaktır, bu yolun menzili,
O’nun durağı sensin, başka bir iz değil.
İlim der ki bana: "Hesap et, tart, ölç,"
Hâl ise fısıldar: "Terk et her korku, güç."
Bir damla yaş iken, oldum umman deryası,
Kelimeler biterken başlar o en yüce Kulluk.
Güneş batar diye kaygılanır mı arif?
Bilir ki her batış, bin doğuşa tarif.
Ne malı, ne mülkü, ne canı kalmıştır derken,
Yüreğinde yanar bir başka şerif.
Ben, ne idim ki, ne oldum bu yolda?
Bir nefeslik sırrım, iki dünyalık rüya.
Şeyda’nın feryadı, zikir oldu dile,
Hakikat bu imiş, kalmasın artık zûya.
Ne yerdesin şimdi, ne göklerde uçarsın,
Sen, yoklukta var olan, O’na ulaşırsın.
Fena’da eriyip, Beka’da dirilirken,
Sonsuzluk içinde bir an yaratırsın.
Yüzümü döndüğüm her nokta O’nun yüzü,
Gönlümde titreşen o Lâmelif sözü.
Bu sırrı yüklenen ruhumdur benim,
Daha ne ister ki bu göz, bu özü?
Kalmadı artık ne ’ben’ ne de ’sen’ diye bir zan,
Gölgeden kurtulup, aslına erişen can.
Âlem O’nun nefesi, beden O’nun meskeni,
Her sükût bir zikirdir, her bakış bir iman.
Sırr-ı Kâinat’tır, bu yorgunluk, bu sızı,
Âşıklar bilmez ki, sonu var mı bu yazı?
Bir denizdir O, ben de o denizde damla,
Kayboluşumdur benim, sonsuzluk avazı.
Cemre yaman
5.0
100% (11)