0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
31
Okunma
DOST BAŞI DÜŞMAN AYAĞI VUCUD
Nakarat:
Sudaki ize sor, topraktaki dalgayı,
Benim yolum çıkmaz sokak, sessizlik yankı yapıyor.
Bir söz düştü içime — kırık, paslı, acıtıyor,
Gece üstümü örttü; ama hâlâ ayaktayım, biliyorum.
---
Verse 1:
Sudaki iz gibi kaybolmuşum kendi içimde,
Topraktaki dalga gibi dağılırım her düşüncemde.
Kuşa sordum denizi, “kanadım yoruldu” dedi,
Balığa sordum bulutu, “görmedim ki” diye güldü.
Sessizlik doldu her yanım; sabahlar zor açılır,
İçimde bir ezan gibi çınlar, nefesim daralır.
İki dağın ardında bir kelime yere düştü,
Kırığı içime battı; dünya sustu, ben büyüdüm.
Gece siyah çarşaf gibi üzerime serildi,
Zaman salıncağım oldu; çocukluğum içimde gizli.
Üstünde küçük bir kıymık gibi eski bir acı var,
Sağa sola sallanır içim; geçmiş hâlâ uyur, yavaşça akar.
---
Verse 2:
Gündüzler sancıyla doğar; sabahlar sert gelir,
İçimde bir çığlık yükselir; dert ne varsa ortaya serilir.
Omuzlarım “el elden üstündür” der; yüküm ağır,
Başım terazide durur; içim susar, ben duyarım.
Dostun sözü ağırdır; düşman hızlı yürür,
İçimde yaşlı bir adam var; her sapağı tek tek görür.
Bazı anlar aklım kaybolur; yollar sessiz, karanlık,
Bir göz ötekini görmez ya… insan önce kendine yabancıdır artık.
---
Nakarat (Tekrar):
Sudaki ize sor, topraktaki dalgayı,
Benim yolum çıkmaz sokak, sessizlik yankı yapıyor.
Bir söz düştü içime — kırık, paslı, acıtıyor,
Gece üstümü örttü; ama hâlâ ayaktayım, biliyorum.
5.0
100% (3)