günaydıngünaydın, sefillere günaydın olsun bahara kananlara da eline neşteri alana bir bakın kan damlayan gözlerine de, duvarda bir morluk belirdi günaydın, tüm dünya ve tünellerine günaydın olsun otopsi başlasın şair öldü ya, açıp içini bakmak lazım şimdi, açın şimdi, deşin şimdi, unutun lakin o kimdi, nerede kalbi saklanmış idi, unutun ve neşteri vurun şimdi, yer, yurt, kurt ve duman kurtların uğultusu altında gelişir zaman ona ayak uyduramayan bacaklara asla vermez allah iman titrek bacaklara, bol bol işemeler bizden, titredikçe sarsılır, ruhu bedeninden uzaklaşır, ölüm ağacı yaşlanır da tohumları daha bir genç olur; balık öldü, böcek öldü, gönlüne kazınan yazı kaz akıllara biraz vesile oldu yaptı durdu, duraksadığı anlara teslim edildi, hareket etmeden berekete yeltendi lanetlendiğini; kör gecelerden öğrendi, böylece kapatıldı beden, çıkan organlar bir bir sarılıp götürüldü, mumyalanmadan önce öğle güneşinde ölüme terk edildi acımasızlarca, dışarı çıkmak isteyen zavallı ruh ateşe teslim artık ne günahı vardı bir bedende bu dünyaya atılmak, değil mi? adalet mi yoksa klarnet, otopsi için vakit ayırtıldı, öğrendiğini unuttuğunu da daha sonra tekrar hatırladı.. |