sorma
sorma bana, sorma bilemem çünkü
yaşanır sanma geçmişi tekrar ve tekrar o yaşadıklarımız sanrılardı aslında ve hiç dönmeyeceğimizi geçmişe işte onu da yine saklamıştık bir sır gibi sorma, o yabancı ben değilim ki hala binbir umutla sarıldığın ona bana göre asıl bir yalancı aslında, yalancı, yabancı, sana uzak, sorma.. bana sorma.. hiç zannetme günler döner geçmişe zanneme kahır çekenler güçlenirler hayatta çok seneler sonra bulursun onları; gölgeler kaplı bir aynanın karşısında ve ne mutlu ona ki mutludur kendisi ile yalnızca aynadaki yabancı işte artık o.. aynadaki yabancı, dudakları, gözleri, teni, kaşları, narin kirpikleri, yuvarlak yanakları, hüzünlü bakışları, taşıdığı arzuları, yalnızlığı, yüreğinde yaşayan matem, içindeki gizem, kaybolmuş, unutmuş geçmişi, sorma, sorgulama artık dayanamam buna, daha fazla kahıra hayır, hayatın yaşattığı bir acısın sen aynadaki yabancısın gölgelerle kaplısın, karanlıksın artık benim için yalancı, bir yabancısın işte, uzak dur.. sorma; sorma artık bana.. |