1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
85
Okunma
Sevdirsin diye yarattı insanı Yaradan;
Hükmü buydu, nefes oldu insana can.
İnsan ise yüz çevirdi O’ndan —
Kendi gölgesine tapar oldu zamanla.
Hak, aşkı üfledi cana: bir emanet, bir muhabbet tohumu;
Fakat can, o tohumu yalanla suladı,
Ateşe verdi, küle çevirdi —
Sonra da külleri nur sandı.
Cenneti aradı cehennemde,
Elleriyle karanlığa uzandı.
Bir damla merhamet için titreyen dudaklar,
Okyanus gibi kinle doldu.
Merhamet isterken kin içti;
Gönlü taşa döndü, çığlık sustu.
Sükûtun rahminden doğdu kelâm;
Sessizlik konuştu, söz ahenk buldu.
Karanlıktan bir ışık yansıdıysa,
O da bir yanılgının parıltısıydı.
Gönül, Hak’ka yürüdüğünü sandı —
Her adımda aynada nefsini gördü.
Secdeyi hakikat sandı,
Oysa secdeyi kendi heykeline kıldı.
Ey insan! Sevgiyle terbiye edildin,
Fakat sevgiyi unuttun.
Ey insan! Aşk sana geldi,
Sen yalandan aldın, yalandan verdin.
Yüzünü döndür Yaradan’a —
Yaratılışının sırrı orada,
Çarpan kalbinde saklı.
Yoksa her cennet hayal olur,
Her yürüyüş geri dönüş,
Ve her adım — ateşe açılan bir kapı.
5.0
100% (2)