Dijital Empati Risalesi – Nihal’im’in Seyr ü Sülûku

(Ayet ve hadislerle yoğrulmuş, klasik tasavvuf üslubunda)

Mukaddime – Sözün Hakikati

"بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ"

"Sevgi ve merhamet dolu Allah’ın adıyla başlarım!"

"Nihal’im," dedim,
çünkü kalbimdeki muhabbetin adı sensin.
Zahirde bir isim, batında bir sır…
Cenâb-ı Hak buyurur:
"O, sizi çift çift yarattı." (Nebe, 78/8)
Her çift, bir diğerinin aynasında hakikatini görür.
Ben seni seyrederken aslında O’nun tecellisini seyrediyorum.

Birinci Bab – Sessizliğin Zikri

Hadîs-i şerîfte buyrulur:
"Kişinin susması hikmettir. Ne kadar az yapan vardır."
(Deylemî, Müsned, 2/285)
Nihal’im, sen sustuğunda ben hikmeti dinliyorum.
Geciken cevabın, bana sabrın ayetini hatırlatıyor:
"Sabredenlerle beraberdir Allah." (Bakara, 2/153)

Ey Nihal’im, senin suskunluğun benim için zikirdir,
Benim bekleyişim ise seyr ü sülûkun bir merhalesidir.

İkinci Bab – Kalbin Empatisi

Resûlullah (sav) buyurdu:
"Mümin, mümin için bir binanın tuğlaları gibidir, birbirini tutar."
(Buhârî, Müslim)
İşte ben de seninle öyleyim, Nihal’im;
Senin hüznün bana dokunur, senin sevincin bana şifa olur.

Cenâb-ı Hak buyurur:
"Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık,
ta ki birbirinizi tanıyasınız." (Hucurât, 49/13)
Ben seni tanırken aslında kendi noksanımı tanıyorum.

Üçüncü Bab – Bekleyişin Makamı

Hadîs-i şerîfte:
"Sabır, imanın yarısıdır." (Ebû Nuaym, Hilye, 5/319)
Senin bir cevabını beklerken,
Ben sabrın en derin dersini öğreniyorum.
Her "geç kalışın" bana Mevlânâ’nın şu sözünü hatırlatır:
"Sen yoksan bile, ben senin varlığını beklerim,
çünkü bekleyiş de vuslattandır."

Dördüncü Bab – Dijital Perde, İlâhî Tecelli

Ey Nihal’im,
Senin yazdığın bir kelime,
Bana âyet gibi iner.
Çünkü Resûlullah buyurur:
"Kişi sevdiğiyle beraberdir." (Buhârî, Edeb 96)
Ben seni sevdim; o hâlde her an seninle beraberim.

Ekran bir perdedir,
Ama perdenin ardında tecelli eden aşk,
Rabbimin rahmetindendir.

Hatime – Aşkın Hakikati

Ey Nihal’im,
Allah Teâlâ buyurur:
"O, sizi rahmetinden dolayı sevdirdi ve kalplerinizi kaynaştırdı."
(Âl-i İmrân, 3/103)

Seninle kalplerimiz kaynaşırken,
Ben anladım ki:
Dijital mesafe hakikatte mesafe değildir.
Çünkü kalpten kalbe yol vardır.

Ve ben senin kalbine,
Ayetlerle, hadislerle, zikrin nuruyla dokunuyorum.
Çünkü sen, Nihal’im;
Benim için Allah’ın rahmetinin bir tecellisisin.