0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
55
Okunma
Hiç ışık yok bir aşkın romanında;
Gözlerimde unuttuğun şehirler var hâlâ,
Bir sokak lambası bile yanmıyor içimde.
Adını üşüyen bir rüzgâr fısıldıyor
Ve ben hâlâ duymuyorum kendimi.
Küllerle dolu bir sabahın içindeyim,
Gökyüzü bir ceza gibi üstüme giydirilmiş.
Yalnızlık;
Yine en yakın dostum,
Yine en uzak ben.
Bir zamanlar kalbimde çalan ezanlar
Şimdi yankısız bir dua gibi susuyor.
Bir aynada kaybolmuş yüzüm kadar karanlık
Ve sessiz bir yara kadar derinim.
Düşlerim,
Bir mezarlıkta uyuyan çocuklar artık,
Her biri bir “neden” taşır avuçlarında.
Ve ben,
Her sabah biraz daha eksiltirim onlarla birlikte seni.
Belki de bir aşkın romanında
Biz, birbirimizi görmemek için
Gözlerimizi kapattık bu gece.
Sessizlik,
Bütün duaların ortak mezarı oldu her hecede.
Bir zamanlar “biz” vardık,
Şimdi “hiç” bile fazla geliyor cümlelerime.
Bir fotoğraf kaldı masada,
Gülümsemeyen iki insan,
Bir yarım vedanın ortasında donmuş.
Sen gittin,
Ardından bütün renkler intihar etti.
Gözlerim,
Siyahı bile taşımaktan yoruldu.
Artık içimde sadece külden bir deniz var.
Bir mektup yazdım sana,
Mürekkebi gözyaşı, kâğıdı göğsüm.
Yollayamadım,
Zira adresin “hiçlik”ti,
Posta güvercinleri bile karanlığa dönüyordu.
Her adımımda senin yankın var
Ama sesin artık bir hatırlama sancısı.
Bir an,
Bir nefes,
Ve sonra yeniden yokluk.
Karanlıkta arıyorum yüzünü
Ama yıldızlar bile senden vazgeçmiş.
Gökyüzü paslı bir aynaya dönmüş
Ve ben o aynada
Kendimi tanıyamıyorum artık.
Kalbim;
Senin adını taşıyan bir mahkeme tutanağı gibi,
Her satırı suç, her cümlesi pişmanlık.
Savunmam yok;
Çünkü aşkın hükmü çoktan kesilmiş.
Zaman geçmiyor
Ya da ben artık geçemiyorum zamandan.
Takvimler yırtılıyor
Ama her yaprakta senin gölgen var hâlâ.
Hiç ışık yok hâlâ bir aşkın romanında.
Bir şarkı duyuyorum uzaktan,
Belki sen söylüyorsun,
Belki kalbimin sesinde ben ağlıyorum.
Melodi, bir yaranın nabzı gibi atıyor içimde.
Aşk dedikleri,
Bir uçurumun kıyısında kalmaktır bazen;
Bir adım atamazsın,
Bir adım da geri dönemezsin.
İkisi de karanlıktır.
Ben seni kaybederken,
Kendimi de unuttum bir köşede.
Kelimelerim yetim kaldı,
Şiirlerim mezar taşına döndü
Ve kalemim bile yas tutuyor artık.
Hiç ışık yok, bir aşkın romanında
Ama hâlâ yazıyorum seni,
Çünkü yazmak,
Karanlıkta bile nefes almaktır biraz.
Belki de aşk, tükenmenin öbür adıdır.
Gecenin sonuna geldim
Ama sabah olmuyor bir türlü.
Sen susuyorsun,
Ben susuyorum
Ve suskunluk büyüyor içimizde.
Bir gün,
Bir cümlede yeniden karşılaşırsak,
Söyle bana:
Bunca karanlıktan sonra
Işığa dönmeyi hâlâ ister misin?
Hiç ışık yok aşkın romanında
Ama içimde hâlâ senin gölgen var.
Belki aşk bitmez,
Sadece görünmez olur,
Tıpkı geceyle dost olan yıldızlar gibi.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(1 Kasım 2025)
5.0
100% (1)