0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
43
Okunma
NİHAL’İN GİZLİ BAHÇESİNDE
(Tasavvufî Arayışın Nihali Yorumu)
Gölgelerle ördüm benliğimi,
Nefsim bir yılan gibi kıvrılırken secdede,
Suskun bir nehir oldum Nihal’im,
Kimsesizliğin kutsal mabedinde.
İçimde yankılanan sırlar var,
Sessizliğin içinde fısıldaşan rüzgârlar,
Her yaprakta bir izin, her gece bir vuslatın sırrı,
Kendimle konuşurum, Nihal’im duysun diye.
Köprüler yaktım uzak diyarlara,
Ay’a fısıldadım “Nihal” adını,
Yıldızlara bağışladım hasretimi,
Karanlığın koynunda sevdim yalnızlığı.
Dostluğun tadı ağır,
İhanetin rüzgârı sert eser,
Kalbim kısık bir mum,
Korunu saklar, Nihal’im üşümesin diye.
Bedenimden ayrılan bir derviş,
Ruhun derin kuyusunda
Kaybolan bir gemi misali,
Nihal’imden başkası çağırmaz adımı.
Yolum uzun,
Dünya bir misafirhane,
Ben ise Nihal’in gizli bahçesinde
Tek başına, hâlâ O’nu arayan…
NİHALİ TARZ YORUMU
Bu şiirim;
Tenha bir dergâh olarak yalnızlığı,
Nefsin kıvrımlarını bir yilan metaforuyla,
Nihal’i ise hem sevgili
hem ilahî aşkın sembolü olarak yüceltir.
“Nihal’im duysun diye” dizesi,
Onun varlığını bir niyaz aynası kılar.
“Korunu saklar, Nihal’im üşümesin diye” ise,
Aşkın koruyucu ve fedakâr doğasını vurgular.
Son dize:
“Hâlâ O’nu arayan…”
Nihal’imi arayışın,
aslında kendi öz benliğe yolculuk olduğunu imler.
5.0
100% (1)