0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
143
Okunma
Ey nazlı yâr…
Adını andığım her gece, bir yıldız daha düşer gökyüzünden.
Sanki gök bile benimle eksiliyor.
Seninle başlayan cümleler, artık birer ağıt gibi bitiyor.
Hatırlıyor musun?
Bir sonbahar akşamıydı.
Köyün üstüne çöken sisin içinden yürüyerek gelmiştin.
Rüzgâr saçlarını savuruyor,
ben o rüzgârda bir ömrü kaybediyordum.
Kalbim deli atıyordu — sanki ölüm bile kıskanıyordu seni sevmemi.
O zaman anlamıştım:
Birini bu kadar severek yaşamak,
ölümü biraz erken çağırmak demekti.
Sen güldün,
dünya sustu.
“Ne bakıyorsun öyle?” dedin.
“Bilmiyorum,” dedim,
“Belki de son kez birini böyle görüyorumdur.”
Gülüşün bir hançer gibi geçti içimden.
Öyle güzeldin ki, seni sevmek bile cesaret isterdi.
Dağlara kar düştü, yollar kapandı.
Sen gittin — “döneceğim” dedin.
Ama dönen yalnızca rüzgâr oldu.
O günden sonra her kar tanesi bir kefen gibiydi gözümde,
ve ben her beyazlıkta biraz daha öldüm.
Ey nazlı yâr,
sana sitemim bile güzel olurdu eskiden.
Şimdi adını anmaya korkuyorum;
çünkü her harf kalbimde bir mezar gibi yankılanıyor.
Bir gece,
elimde bıçağın gölgesiyle oturdum.
Bir an düşündüm —
“Ölse de kurtulsa kalbim,” dedim.
Ama sonra aklıma geldin.
Birini severken ölmek kolaydı,
ama sevdiğini üzmek ölümün bile üstündeydi.
O gece ölmedim.
Çünkü ölmek seni unutmak olurdu,
ben ise hatırlayarak yaşamak istedim.
Artık saçlarımda aklar,
ellerimde titrek bir yalnızlık var.
Ama hâlâ, rüzgâr ne zaman esecek olsa,
arkasından senin kokun gelir.
Bir dua gibi, bir yas gibi, bir nefes gibi.
Bir mezarlıkta yürürken durdum bir gün.
Bir taşın üstünde bir cümle vardı:
“Sevda, ölmekle bitmez.”
O an,
kalbim bir kez daha vurdu içime.
Anladım ki ey nazlı yâr,
ben seni kaybetmedim;
sadece zamandan azat ettim.
Şimdi geceleri yıldızlara bakıyorum.
Her biri senin bir kelimen gibi parlıyor.
Bir rüzgâr geçiyor — belki senin sesin, belki benim içim.
Ve usulca fısıldıyorum:
“Ey nazlı yâr,
beni öldüren sen değildin,
sensiz yaşamakmış ölümün ta kendisi.”
Ve sabah olduğunda,
güneş yine doğuyor.
Ama ben biliyorum,
her doğan gün,
senin eksik bir sesinle başlıyor hâlâ.
Ey nazlı yâr…
Artık ne ölmekten korkuyorum,
ne yaşamaktan utanıyorum.
Çünkü ikisi de sensiz,
ikisi de yarım.
5.0
100% (2)