2
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
149
Okunma
Entarinin bir kıvrımı
Önümdeki dünya tıpkı göz kapaklarımın altında
Böyle tam ortasında trajedimizin
Kuşatılmış bir akşam,böyle tam gündoğumuna Hazır bir çay şehrindeyiz
Fakat terminaller artık suskun
Biliyorum,hiçbir otobüs geçmeyecek o şehirden
Hiç bir roman aşkı inandırmayacak bana
Sesim yoksul
Yapışmış pencereye
Haykıran ben değilim
Sendin duyan
Ağır soluğumun altındaki rüzgarı dinleyen
Ne beşiğim var, ne kefenim
Şimdi açsan kollarını,bilmem kaç kilometrelik bir uzaklıktan
Bir çocuğun elinden daha hafif dünya
Şiir dilinde bir alfabedir hasret
Her mısrasında yirmi yaşında bir delikanlıyım
Haykıran ben değilim
Çiçekler nağmeler ağzımdan
Ellerinin altında ezilen
Gelecek zaman kipi, ne tuhaf!
Çarpık silindir şapkama gülmeyeceksin
Sinemada avuçlarımız terlemeyecek
Yaldızlı yeleğin ,smokin gömleğime değmeyecek
Özgürüz artık
Yas içinde bir Cumhuriyet!
Şimdi
Ölümün kireciyle bembeyazım
Sanki bir çarşaftan kesilmişim
Duvarda bir çizgi,bir leke kadar ufağım
Artık ölüm es geçiyor beni
Meğer hasret hiçlik gibi çoğalıyor içimde
Sayısız parmakların gibi
Son mektuplar
Goethe’ nin ilk aşkı
Vivaldi’ nin dört mevsimi
3: 10 treni ve kül rengindeki istasyonumuz
Hepsi çekip gidecekler sonsuzluğa
5.0
100% (5)