1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
82
Okunma
Harflerin Korosu
Harfler bazen
çamaşır suyuna bulanmış
çocukluk anıları gibi
açık renkli ve
yaralı çıkar satırlara.
O satırlarda,
anneannemin eski tarakları saklanır.
Dişleri dökülmüş,
ama hâlâ saçımı okşar gibi.
Sonra, bakkaldan alınmış
naylon torbalar gibi,
hışırtılı hatıralar dolar
defterin içine.
Onları saklarım
küçük bir kız çocuğu gibi.
Defterin sayfaları,
ıslak rüyalar gibi
damlar geceye.
O rüyalardan,
elbiseler dikerim kendime.
Satır aralarına bazen,
bozuk bir saate benzeyen
babam düşer.
Hep aynı saati
gösterir her şey.
Onu kurmaya çalışırım
kırmızı lastikli bir tokayla.
Defter kabardıkça
çocukluğumun odası küçülür.
Karton kutulara sığdırılmış
oyuncak ayılar,
birbirine bakmadan susar.
O suskunluğun altına
imzamı atarım.
Bazen küçük bir oyuncak,
çorabımın kayıp çiftinin
peşinden koşar gibi,
oda boyunca zıplar.
İzlerim, gözlerimle gülümserim.
Suskunluğa bir şapka bırakırım.
Sayfaların arasında
sıkışmış bir sakız,
gizli bir itiraf gibi çıkar.
Dudaklarımda tadı kalır,
ama kimseye söyleyemem.
Defterin köşesinde unutulmuş
bir kurşun kalem,
geçmişin hatırlamaya cesaret edemediği
şeyleri sessizce fısıldar.
Dinlerim, fısıltının üzerine
minik bir kahkaha bırakırım.
Bütün bunlar arasında,
odanın köşesine sessizce otururum.
Harflerin soluk soluğa
nefesini dinlerim.
Onlar uyurken
ben de uyurum.
Bir küçük çiçek,
defterin arasında
çürümüş bir gül gibi açar.
Kokusu dudaklarımı keser.
Bakarım, gözlerimle düşerim.
Düşerken kendimden uzaklaşırım.
Eğilirim, tutunmaya çalışırım.
Ama gölgem,
parmaklarımdan akar gider.
Odada bir sandalye yalnız.
Otururum.
Tahtaları, eski bir şarkının
notaları gibi çatırdar.
Ayaklarımın altındaki halı,
hızlı hızlı nefes alır.
Gölgem duvarın dibinde kıvrılır.
Süzülürüm kelimelerin arasından.
Oyuncaklar nefesini tutarken
ben de bir ışık gibi
odaya sızarım.
25.09.2025 / 03.20
Gökçe KIZILDEMİR
5.0
100% (4)