0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
61
Okunma
Gölgelerin içinde başlar gece,
Bir uğultu sarar kulaklarımı.
Adımlarım sessiz, yollar ıssız,
Yalnızlık en sadık yoldaşım.
Ay ışığı saklanır bulutlara,
Karanlık daha da ağırlaşır.
Nefesim bile yankı olur
Ve bana kendi korkumu hatırlatır.
Duvarlar üstüme gelir sanki,
Gökyüzü daralır, sol yanım sıkışır
Bir boşluğa düşer kalbim
Ve düşerken susar bütün çığlıklarım.
Elleri kesilmiş bir saate bakarım,
Zaman durmuş, sabah gelmez.
Gözlerimde pas tutmuş bir gece
Düşlerime bile uğramaz.
Bir fısıltı duyarım derinlerden,
Kime ait bilmem, ürperirim.
Bir ses der ki: “Yürü,
Kendi karanlığından geçmeden uyanamazsın.”
Bir mum hayal ederim,
Bir avuç sıcaklık için.
Ama ellerim bomboş,
Küller üfler rüzgâr gibi.
Gözyaşlarım taşları ıslatır,
Toprak bile konuşmaz.
Bir çiçek ararım karanlıkta,
Bir tek renk görmek için.
Uzakta bir parıltı yanar,
Belki de bana göz kırpar umut.
İçimde bir ateş tutuşur
Ve bir adım atarım ileriye.
Her adımda büyür o ışık,
Karanlık geriye çekilir.
Gölgeler benden kaçar
Ve ben kendime biraz daha yaklaşırım.
Bir şarkı mırıldanırım
Henüz bilmediğim bir dilden.
Ama melodisi tanıdık,
Sanki kalbimden gelen.
Bir rüzgâr eser, yüzüm ısınır,
Gecenin elleri gevşer boynumda.
Ay yavaşça görünür
Ve yollarımı aydınlatır.
Gölge biter, sabah doğar,
Ben yeniden ben olurum.
Karanlığın içinden
Bir başka insan olarak çıkarım.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(22 Eylül 2025)