0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
500
Okunma
Kayıp Arayış Buluş
Kendimden geçtim de, nereye vardım,
Bir ben aradım, bin benle savaştım.
Gölge mi gerçek mi bilmedim bazen,
Kırık aynalarda kaybolan bir ben.
Sustum çoğu zaman, kalbim bağıra,
Dışımda gülüş, içimde yara.
Her sözün ardında bir sitem gizli,
Anlamadılar ki, kimdim ben gizli.
Yürüdüm sokaklar sus pusken bana,
Ne ışık dokundu, ne de bir dua.
Bir çığlık içimde yankı bulamadı,
Belki ben de duymadım kendimi aslında.
Sırtımda yılların yorgun kalıntısı,
Gözümde gece, içimde yalnızlık ısısı.
Kimseye diyemediğim yüklerimle,
Kendime bile itiraf edemediklerimle.
Bir gülüşe hasret kaldım ben bile,
Bir ses aradım, yabancı bir dile.
Kapanmayan bir boşluktu belki,
Kaybolmak değil, kendimi kaybetmekti.
Bir sabah uyandım, içimde bir şey,
Ne tam umut, ne de bitik bir düş değil.
Belli ki kalbim hâlâ atmak ister,
Bir yol arar, bir ışık, bir neden yeter.
Gözüm doluysa da hâlâ bakarım,
Sözcük kurumasın diye susmam artık.
Kırılmış kalbimle, eksik yanımla,
Yine de yürürüm; yol beni tamamlar.
Bir çocuk sesi gibi içten bir çağrı,
Duyar gibiyim: “Kalk, burası yarı!”
Daha bitmedi diyordur ruhum bana,
“Yenilmedin ki, yorgunsun sadece.”
Kırıldım mı? Elbet. Ama ezilmedim.
Yoruldum evet ama hiç diz çökmedim.
Bir dua gibi açılırım göğe,
Sözcüksüz, sessiz ama umutla yine.
İçimde aradım dışarda bulamam,
Herkesle konuştum, kendimle susamam.
Bir adı yok bunun, bir tarifi de,
Ama yürüyen anlar — düşe düşe.
Yaralarıma dokunmadan büyürüm,
İçimdeki karanlıkla barışırım.
Ne tam ben oldum, ne de büsbütün eksik,
Ama arayan biri, yola yakın biridir.
Bir gün durdum, ne yol vardı önümde,
Ne de peşimde sürüklenen dertler.
Bir sessizlik çöktü kalbimin üstüne,
Ve ilk kez korkmadım o sessizlikten.
Yüzümü aynaya değil, içime çevirdim,
Ne eksik kaldım, ne de fazla hissettim.
Olduğum hâlimle sustum usulca,
Ve sustukça çoğaldım… kendimce.
Kabullenmek, bir zafer değilmiş aslında,
Ama savaşsız bir huzur var sonunda.
Ne geçmiş peşimde, ne gelecek yük,
Sadece “şimdi”yle barıştım: Bu büyük.
Ben hâlâ yaralıyım, evet belki,
Ama yara da anlatır en hakiki şeyi.
Dikişsiz acılar da taşır bir değer,
Çünkü yaşamak, iz bırakmaktır yeter.
Artık kimseyi beklemem kapımda,
Ben geldim kendime, yeter bu bana.
Ne giden kırdı beni, ne kalan eksiltti,
En büyük bütünlük, içimde gizliydi.
Kendi sesim oldum, kendi şiirim,
Kendi duam, kendi derinliğim.
Yollar biter, yollar başlar yeniden,
Ama ben kaybolmam artık içimden.
Hakkı kalabalık