Saat gün eğertisi
Soluyan bir sılayı sevdaya getirme çabası
Genzi yanık bir gürültü
Denize vampir yetiştiriyorum
Azade kalmayan kanamış duvarlarda öte
Güneşte eğilen bir karınca tanrısıydın herhalde
Düşler gıpta etmişti beni
Çiçekler kadife renkli olur gözlerimde
Deliler sade sever
Aynalar burkulan bir yol arar
Ve kundakta ağlayan bebeklere
gülüşüm sizden ayrı
K/ağıtlar sobelenmiştir bir kertenkele yuvasında
Küflenmiş bir tablo
Gölge bırakmışken tuvalime
Sarkılmış bir üzümü çıkarmak zordur bir
Kırlangıçların gerdek düşlerinde
Vurulmuş bir gıptayı kanterlerinde
Kibirli zan edilmiş bir ufku çağıldayan
Kar topu sevinçleri
Vaveylâ çıkaran buzdan öfkelidir
Işıklar kaf dağını izler
Mavi bir oyundur içi oyuk
Piç dedim harflerime bugün
Hin ağızlarım patlakken
Hin değişlerim patlakken
Beş parmak arkası...

Ölüm kokmuyor artık suratında
Korkusu yok bir talebeye bakışında
İkna etmeyi cüretini
Vurulan güller kalkan mı
Bozuk ağzında bir ülke düşlüyor benimle
Uzun değil artık kıyafetler
Tekerlek seyrediyor beni hepten kovuştururken kendini
Şeytan arıyorum ki
Şuçumu taşıt yapayım
Kekliklerle tilkilerin birarada oturması suç çünkü
Hin ağızlarım patlakken
Hin deyişlerim patlakken

Huzur yılmışlarla gelmez bir nergize
Yüktür elmalar omuza artık
İğneyle çıkmışlığında bir yolun

Cerbedilmiş bir mumu askıda tutmak için
Dün dünyada nedir?
Ölmüşken kalbim yıllarca
Dön demek için
Geri dönüşüm kutusunda saklıylen zaman
Hin ağızlarım patlakken
Hin değişlerim patlakken...

Gezgin imgeler...