SÜRGÜNAçtım göğsümü rüzgara, Gözlerimi ışıklara, İnadımı kıra kıra, Çıktım kasımda bahara... Bu çok gecikmiş bir sürgün, Açamamış gelince gün, Görmemiş ömründe düğün, Hep düşünmüş kara kara... Uyumuş geçerken kervan, Yemiş aşını hep yavan, Kurulmuş adına divan, Şimdi tescilli fukara. Uğramış bir iftiraya, Katılamamış kuraya, Gönlünü vermiş kiraya, Kalmış alnında bu kara... Gülümsüyor acı acı, Olmamış derde ilacı, Şimdi bekliyor kalaycı, Gelip de bir gün çıkara... Derdi sensin, sensin derman, Dilde sensin, sensin ferman, Boşadır kendini yorman, Diz çökerek alçaklara... Boy veriyor şimdi dalım, Çıkıp gelecek edalım, Sızacak dudaktan balım, Gün doğacak arılara... Bakma sen ağladığıma, Ansız kar yağdı dağıma, Anlatamadım çağıma, Gül serperken yarınlara... Geç şimdi bu göl kıyıdan, Gül suyu çıkar kuyudan, Çiçekler devşir kayadan, Bay bay et göçmen kuşlara... Açmaz derdiler çiçeğin, Gözü çıkarken gerçeğin ! Geliyor işte gökçeğin, Çevir sırtını kışlara... Gökçeğim olur düğünün, Tülünü indirdik günün, Duymadın ilan ettik dün, Kirpik uçur alkışlara... Hayrettin YAZICI |
Hepimiz şiirleri ve arkadaşlarımızı özledik.
Allah eksikliğimizi göstermesin.
selam ve saygılar.