0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
110
Okunma
Ben buradayım
Sessiz yürürsün hayatın yollarında usulca,
Düşünceler ağır, yüreğin dolu, incinme.
Sözcüklerin bir liman, huzur arar dalga,
Kelimelerle dokunursun, anlarsın derinliği.
Her dize, camı buğulu bir trende açılan manzara,
İçinden geçenleri kuşlara fısıldar gibi yazarsın.
Dostluk, avuçlarında taşınan bir reçel kavanozu,
Tatlı ama açılırken dikkat ister sen bilirsin bunu.
Bazen uykuyu geçersin, geceye çorap örersin,
Sırların ayakkabı bağcığı kimse fark etmez onları.
Kelimeler zıplar taşlara, sanki unutulmuş bir oyun.
Şiirin, salıncak olur; oturur sallarsın kendini.
Kaldırıma karşı yürürsün; rüzgâr bile saygıyla geçer,
İçin köz değil, ufak bir soba; hep yanar, sessizce.
Seni bilen bilir; çay koyarken bile fark eder,
Konuşmasan da olur bazen, duruşun zaten yeter.
Selamlar geçer, kimi savrulur rüzgârla, kimi durur sende,
Göz göze gelmeden, bazen bir gülümseme yeter.
Sen, kalabalıkta iz bırakmadan geçersin,
Ama çocuklar seni hatırlar çünkü hafifliğin kalır havada.
Bakışların söyler çoğu zaman sustuklarını,
Bakışların mavi, duygu da onun içinde saklı.
Sadece anlamak isteyen fark eder seni,
Çünkü kelimelerden önce gelir sezgi.
Zorluk seni bükemez, sadece büyütür,
Acılar yoğurur seni ama eksiltmez.
Yara yara öğretir, kalbin sessiz dilinde.
Sen sustukça yazın konuşur sessizce.
Ne gösteriş ararsın, ne de övgü beklersin,
Kalbinle dokunursun, iz bırakmazsın sesle.
Bir tebessüm yeter sana, yürekten gelen.
Anlamak isteyen anlar; sen hep sade ve derinsin.
Birçok şeyi görmüşsün, susmuşsun yeri gelince,
Ama hiçbir zaman terk etmemişsin merhameti.
Sözlerin geç kalmaz, tam zamanında gelir,
Yaraya tuz değil, şifa taşır hep gizlice.
Sen anlatmazsın kendini, sessiz yaşarsın,
Ama her dizen seni anlatır, tanıyan anlar.
Bir şiir değil sadece, içinde duran hayat.
Satırlarında saklı, sessiz bir “ben buradayım”.
Hakkı kalabalık