0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
52
Okunma
Çölde yankılanan bir nefestir Oğuz,
Ne rüzgâr durdurur, ne zaman yutar.
Bir elif gibi dimdik durmuş çağlarca,
Omuzunda dua, dilinde sır taşır.
Kök Tanrı’ya kaldırılan ilk eldir o,
Göğün katlarında yankılanan ses olur.
Her mızrağın ucunda bir âyet saklıdır,
Ve her at nalı, göğsü delmiş bir sûre gibi.
Bozkırda yankılanan tekbirle açılır
Bin yıllık suskunluğun kilitli kapısı.
Taşlara yazılırken ecdâdın nefesi,
Kumlar bile ağlamış, su bile susmuştu.
Gök kubbe eğilir Oğuz’un özüne,
Çünkü o ses, göğe yazılmıştır çoktan.
Bir dua değildir sadece,
Bir milleti taşıyan ilahi sırdır o.
Söz ki susar bazen, lakin gönül konuşur,
Ve o gönülde Oğuz’dan kalma cevher parlar.
Her çadırda rüzgâr gibi dolanır yâd,
Her seste bir dua, her duada bir soy yadigâr.
Secdeyle yoğrulmuş taşın altında
Gök kapıları aralanır birden.
Oğuz’un nefesiyle yeşeren toprak
Her sabah tekbirle açar çiçeğini.
Ey zamânın ötesinden seslenen ruh,
Sen ki nefer değil, bir duâsın aslında.
Tuğrul’un gölgesinden sızar bir nida:
“Ey millet! Duâdan koparsan yok olursun!”
At üstünde yazılır kader bazen,
Lâkin kalem duâ olursa, satır sabah olur.
Ey ilâhî ses, ey çağlar ötesi avâz
Oğuz’dan doğdun, millete can oldun aziz.
Karanlık bastıkça yükselir sadân,
Secdeyle titrer arz, yıldız susar birden.
Bir nehir gibi akar dillerden duân,
Ve her damlası kutlu bir millet doğurur.
Şehitlerin gölgesinde serinler kalem,
Ve her yazılan, gökte yankılanan bir suret olur.
Söz biter, susar kalabalıklar,
Lâkin o ses, toprağın kalbinde sürer.
Oğuz’un bakiyesi değiliz sadece,
Onun duâsının yürüyen nişânesiyiz.
Kökten gelen bu sâda,
Kuru bir geçmiş değil; ilahî bir ahittir.
Ey Rabbim, bu sesi eksiltme çağlardan,
Milletin ömrüne mühür eyle duâyı.
Bayrak yırtılırsa değil,
Dua kesilirse başlar çöküşümüz.
Yıldız sussa da hilâl susmaz,
Zira hilâlin içi, Oğuz’un duasıdır.
Ey semâ, eğil yine Oğuz’un kalbine,
Oradan yükselen avâza rahmetle cevap ver.
Gök girse araya, sır saklanmaz artık
Çünkü milletin dili değil, ruhu konuşur.
Ve işte o ruh,
Bir secde anında dile gelen Oğuz’dur.
Ey Yüce Hakk, biz hâlâ o sâdayız,
Oğuz’dan kalan o ilâhî nefesle varız.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ / LARDES SYMPRA
(3 Ağustos 2025)
5.0
100% (1)