1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
369
Okunma

HÜZÜN YAĞMURU
Islandım sağnak sağnak gökten hüzün yağarken
Yaralı yüreğime bir kor çıngısı düştü
Yırtılıp karanlıklar gün usulca doğarken
Izdırap yağmurları kirpiğime üşüştü.
Yaralı bir kırlangıç yalpalıyorken dalda
Bir kuğu edasıyla süzülüyordu kuşlar
Dalgalar inleyerek çarpıyorken kumsalda
Gözümden inci gibi dökülüyordu yaşlar
Deniz ortak olmuştu bitmeyen kederime
Hırçınlaşıp kabardı çarşaf gibiyken birden
Martılar çığlık çığlık ağlarken kaderime
Aşkla bürünür kalbim soyunurken kibirden.
Aşkın yalın haliydi seninle yaşadığım
Tertemiz duygularla bağlanmıştım kördüğüm
Gönlüm har içindeyken titreyip üşüdüğüm
Sensizlik korkusuydu kabus gibi gördüğüm
Kızıl rengi saçların afitapla yarışır
Kurşun bakışlarına değince vurulurdum
Sevdalı gülüşlerin gülüşüme karışır
Dalgalansam da ey yâr seninle durulurdum.
Sakın hiç sorma bana niçin diye bu hüzün
Bu köhne hanı bir gün bırakıp göçeceğiz
Yıkma kaşını yere ne olur gülsün yüzün
Ecel şerbetini ilk hangimiz içeceğiz?
Gidenin arkasından kalan nasıl dayanır
Nasıl basar bağrına acep hicran taşını
Her yeni güne söyle nasıl yalnız uyanır
En sevgili mi okşar onun garip başını.
Nurgül KAYNAR YÜCE/ K. MARAŞ
19/11/2019-Saat 02
5.0
100% (5)