Tecavüzçocuktun sen; torna tavsiye ederken kopan parmağın erkenden unutulsa dahi ve yıkık bir duvar kadar kendi başınalığına terk edilmiş olsan da hayatın sığ diplerinde, ruhun acırken ki her acı hassas yüreğine henüz diğeri barınak kurmuşken gelip yağmur misali dolu bir denizi nasıl taşırıyorsa çocuktun sen nasıl dayandın böylesi bir doluluğa ve kırsal gözlerin ırak mevsimlerden gelmesini düşlediğin geleceğini gözlerken şu siktirboktan hayatın tekdüze çarkına kızmadın ve neden hiç küfretmedin sen yalnızca bir çocuktun defalarca düşürülmüş ki masumken bunca suçun yükünü nasıl omuzlandın sömürü altındayken bir de tecavüze uğradın korunakcı ibneler susarken |