VASİYET
İnsanın giderim öl, en son durak testanem,
Sevgi saygı temellik tohum, serin cihanlar, Ay ışık mehtap titrek kal mum alev üstünüm, Cansız ruh kapıma cam bırakın sizi dinler. Dostlar toprağa cansız dönüşsüz öldüğüm an Tutun tabut ucundan beni en derin itin Tapulu özgürlük yok eşe dosta anlatın Öldüm sana tanrım suç veren hesap versinler Rabbim ben yağmurlu bir günde ölmek isterim Ağlayan yağmurlarla göz yaş silmek isterim Kara toprak gömüm yurt köyde kalmak isterim Âşık yüreği köyün yağmurlarda yıkasınlar Ecel başa gelince umut kurşun dizili Göçtü beden uzağa gerçek alın yazılı Dikin toprağa olsun fesleğen çiçek yolu Yeşeren fideleri âşıklar koklasınlar Can ölürse uzakta mevzu uçar içimden Eğer ağlayan biri varsa başucumdan Teneşir hane kurun köyümün yamacından Götürün kuru yulaf dibine saklasınlar Ahbabım dönmek yok bunun asla ucunda Çam ağaç tohum verin kalsın avucumda Fide ağaç olsun kuş yuva ötsün başucumda Kumdan inşa barış köy toprağa harlasınlar Cennet gibi kanattan kahkahalar yollayın Köyümün yol kenara kabir dergâh beleyin Ruh dışarı fırlayan köşk toprağı elleyin Cansız iç ibadetlik yolgeçen el sallasınlar Sevgi saygı barışı bırakmayın hiç yetim Dost reçete sayılsın baht derman vasiyetim Huzura aşk erisin sızlamasın ruh etim Sessiz taş duvarıma dualar eklesinler Ahbabım ölüm çarmık elde sona sızarım Kumdan inşa edilsin yol kenarda mezarım Boş zamanda öküz arabası sesyazarım Hiç olmazsa araba toz toprağı yoklasınlar Son nefesimden önce akan tarih çeşmemde Gökyüzü gök kuşak renk cümbüş esmemde Ressam resmini çizmiş hayatımın son demde Yârin gamzelerine can topraksız gömsünler 28.10.2008 (DEMYANLİ) İBRAHİM ÖZDEMİR |