5
Yorum
24
Beğeni
4,3
Puan
744
Okunma


Öldürüyorum günleri,
Sessizce, itinayla.
Önce nefes borularına şiir tıkıyorum,
Sonra çırpınmalarını sayıyorum.
Zehirliyorum saatleri
Her tik tak bir sancı,
Her saniye, adını boğarak geçiyor.
Senin yokluğunla kanatıyorum zamanı,
Çırılçıplak bırakıyorum takvimleri,
Sensiz hiçbir güne gün demem zaten.
Onlar hâlâ seni çağırıyorlar:
Çığlık çığlığa, avaz avaz...
Ama sen duymuyorsun,
Ben de umursamıyorum artık.
Çünkü şimdi kalem elimdeyken
Senin için yazmak da bir işkence ayini:
Her heceyi bir kurşun gibi yutuyor gece.
Kaçmaya kalkıyorlar
adını andığım her mısrada.
Ama kulaklarını yakalıyorum önce,
Mıhlarla sabitliyorum seni
Bu dizelere.
Sonra?
Sonra izliyorum çırpınmalarını,
Harf harf parçalanışlarını.
Kaç gün kaldı bilmem,
Ama sen yoksan,
Geriye kalanları da kesip biçerim,
Zaten zaman dediğin şey,
Yaralı bir kurban gibi sürünüyor önümde.
Hem ne var bunda?
Şiirse şiir…
Cinayetse o da elimden çıkar.
Zombîrûnî’yim ben.
Her dize bir mezar taşı.
Her şiir, biraz senin ölüşündür. (Zombîrûnî)
5.0
82% (9)
1.0
18% (2)