14
Yorum
42
Beğeni
5,0
Puan
323
Okunma

Bu şiir, insanın kendisiyle ve doğayla kurduğu derin bağın, kaçışın ve dönüşümün hikayesidir. Puslu dağlarda yaşayan “biri”, aslında hepimizin içinde saklı olan yalnızlığı, mücadeleyi ve yeniden doğuşu temsil eder. Günümüzde ormanların yanışı, sadece doğanın değil, ruhumuzun da yitip gidişine dair bir çağrıdır. Her son, yeni bir başlangıcın habercisidir; küllerimizden yeniden doğmak ise bizlerin en büyük umududur.
Puslu dağlarda biri yaşarmış,
Gecesini gündüzüne katar çalışırmış.
Kulübesinde isli baca,
Dumanı tütermiş.
Yediği bulgur pilavıysa,
İçtiği tarhana çorbasıymış.
Puslu dağlarda biri yaşarmış,
Kuşların sesiyle uyanır,
Cırcır böceklerinin sesiyle uyurmuş.
Odun taşır, odun satarmış,
Yakını ormanlar, sırdaşı ağaçlarmış.
Puslu dağlarda biri yaşarmış,
Ormanlar yandı mı,
Alevler büyüdü mü,
Dumanlar yükseldi mi,
Dünyası sessizce kül olurmuş.
Puslu dağlarda biri yaşarmış,
Kaybederken düşlerini,
Sırrıyla birlikte dostlarını,
Yas tutar gibi rüzgâra sarılırmış,
Her alevde bir parçası daha tutuşurmuş.
Puslu dağlarda biri yaşarmış,
Önce yakar, har olurmuş.
Sonra yanar, köz olurmuş.
Sonunda söner,
Kara toprak olur,
Hayat,
Küllerinden yeniden doğarmış.
Mesut Tütüncüler- 2000
5.0
100% (20)