0
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
168
Okunma

Sokak lambası titrer,
Yağmur izleri bırakır kaldırımlarda,
Islak bir ayna gibi,
Geçmişin siluetleri kayar üstünde.
Toz kokar hava,
Eski taş duvarların nefesi karışır,
Çürümüş ahşap kapılar,
Fısıldar unutulmuş hikâyeleri.
Bir kedi süzülür gölgelerden,
Sarı gözleri iki yalnız fener,
Kayıp bir sevdanın peşinde,
Çöp tenekelerinin sessiz mateminde.
Bir pencere, tek ışık,
Perdede bir siluet kıpırdar,
Belki bekleyiş, belki pişmanlık,
Sıcaklığın cama buğusu yapışır.
Rüzgâr ıslık çalar,
Telefon tellerinde kayıp bir ninni,
Savurur gazete sayfalarını,
Boş bir şişe yuvarlanır korkuluktan.
Kimseler yok.
Sadece zamanın ağır ağır sızdığı,
Çatlaklardan,
Sokak başında dönüp duran bir yaprak.
Burası hatıraların düştüğü yer,
Gülüşler solmuş, sesler kısılmış,
Sadece ayak izleri kalmış,
Islak betonda eriyen.
Arka sokaklar,
Şehrin unutulmuş nefesi,
Yalnızlığın tuğlaları,
Ve biz,
Orada kaybettiğimiz düşlerin,
Sessiz haritasıyız.
5.0
100% (2)