4
Yorum
34
Beğeni
4,9
Puan
347
Okunma
Bugün bir his var yüreğimde
İçimdeki kelebeklerin renkleri soluyor
Yarına çıkacak mı belli değil
Bir veda vakti gelmiş sanki
Gözlerde mavi siyaha tutsak
Karanlıkların aydınlanmasını bekler
Kokunu getiren rüzgar yön değiştirmiş
Ayrılığın buruk vedası esiyor yüreğimde
Uçsuz bucaksız yalnızlıklarından kopup
Gri bulutlar inerken karanlık sulara
Tepeden tırnağa veda var iskelede
Koklanıp da atılan gül,sallanan mendil
Gidişinle beraber eziliyor yerlerde
Yarım kalan aşkın yangını volkan olur yüreğimde
Karıştırdıkca közlenir küllerim
Bir vedaya eller sallanırken
Çiçekleri nasıl tomurcuk versin ki içimde
Nisan yağmurlarına karışır gözyaşlarım
Yaprakları uçuşuyor veda sahnesinde
Ve aniden düşüyor adın dilimden
Unutma sakın,gerçeklerden kaçamazsın
Er veya geç bir gün gelir karşına çıkar
O gün geldiğinde sığınacak yerin olmaz
Ben senin varlığını seviyorken
Sen benim yokluğunu nasıl seveceksin
Çok fedakarlıklarda bulundum
Sana olan sevgimden
Demek ki yanlış yapmışım
Adını her duyduğumda kalbim delice çarparken
Sen bu vedaya nasıl el sallarsın
Nasıl gidersin hiç birşey demeden...
Mecbur bıraktın beni
İstemesem de atıyorum seni kalbimden!!..
YEŞİLIRMAK
5.0
91% (10)
4.0
9% (1)