11
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
427
Okunma

Muktedir olana meylettiğim hele ki yok mu o devasa çapı mevsimin…
Sözcükler, zuhur eden debdebeli bir esinti
Hatmeden varsa yoksa hamt etti mi de insan
Hazır ol da geçse ömür ne ki…
Bir bağ dolusu hicran
Koruk düşler ve yalnızlık
Semadan dökülen her yaprak
Aşktır ve şiir,
Taşındığım İlahi tapınak
Bir nebze de olsa mutluluk dilemiştim evrenden
Nakkaşı olsam ne ki hüznün?
Neşreden her umut her yeni gün
Kürediğim değil önümü
Sırtımı sıvazlayan rahmetin eli
Divanesi olduğum bir düğün gibi
Ölümün küf kokan nefesi
Elde avuçta kalan üç beş şüheda anı
Anda saklı hayatın kıymeti ve sol yanı
Konuşlu olduğum kırık dalı ağacın
Köküne sadık budadığım kadar acıların
Algı eşiğimde saklı nice alıntı
Meylettim mahal verdiği kadar hayat
Meşk eylediğim cefasını yüklendiğim rahmet dolu sağanak
Hicvi günün kapaklandığım yere günbegün
Bodoslama geldiğim dünya kükreyen
Sesinde bilinmezin
Caka satan bilindik tek duygu
Hüznün külünde ışıyan bir tevafuk
Mucizelerin endamlı mahiyeti
Kirli sepeti değil oysa gönül
Sevdikçe batan bir gemi
Varsın olsun ulaşamadığım tek liman
Varsın karsın sözcükler emanet bildiğim bir beden
Ruhumsa o bedenden firar etmek isteyen
Cıngılı bitimsiz bir hasrete bel bağlayan
Sağım solum önüm arkam
Devasa bir tabaka duygularımı kundaklayan
Sağdıcım solum
Koyduğum son nokta sadık olduğum kadar fıtratıma
Kapıp da koyuverdiğim gizin tininde çıkan yangın
Ne de olsa sevgiydi büyüdüğü kadar bir kıvılcımdan çıkan
Kâh parıltı kâh isyan kâh kahrı
Yüklendiğim bunca eziyet bir avazda doğan
Gün ve gece nasıl ki düşman birbirine
Hali hazırda bulamadığım orta noktası
5.0
100% (16)