KAR TANESİ SARIKAMIŞ'IN
KAR
Gece yarısıydı hissettiğinde tenini yanaklarım Saçlarımı okşuyordu puslu ışıklar altında Yalancıktan ağardı saçlarım yirmilik yaşımda Beyaz gevercinler konar gibi omuzlarıma Ölü gecenin gizemli sessizliğinde Alışılmış bir hüzne büründü topraklar Sen gelinlik dağıtırken ağaçlara nazlı nazalı Bembeyaz pamuk ya da en temiz aşk misali Ama nedense söz geçiremedin çoşkun akan ırmaklara Ve de sene boyunca yeşilce konuşan çamlara Oysa çehresi değişti doğanın, gelişinle ovaya Kendilerine gün doğan kargalar haricinde Ayılar dalarken uzun kış uykularına Kuşlar kanat çırptı sıcak diyarlara Harita alma alışkanlıkları olmadan Cevizler kırılmaya başlandı sincapların sofrasında Davarların çayırlara son bakışları ardından Karıncalar çekildi gizli şehirlerine Yılanlar da inzivaya yeraltı mabetlerine Gel gör ki hoşnut değil kimileri gelişine Dürüstçe avlanmaya üşenen tilkiler Birde hayatı omuzlarında taşıyan kadınları Sarıkamış’ın Çileleri başlar senle kısmetine bekleyen kızların Çırpınır dururlar davar-nakış zigzagları arasında Oysa ahmakça israf etmekteydi zamanı Herif sanılan kardan olmayan adamlar Ayrıca uzun sürünce misafirliğin kışlada ‘Beyaz Cehennem ‘’diye anılır oldun dillerde İnsanları heykele çeviren marifetin sayesinde Ya ne demeli akşam çayına edişine fırtınayı Oğlu boranı ,kuzeni ayazı Unutma ki anlaşılacak sırların bir bir Çekildiğinde ruhlarımız ebedi istirahatine (Not:Bu şiir Kars-Sarıkamış’ta yapmış olduğum askerliğime ithaf edilmiştir.) |
Saygılar