1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
216
Okunma
Bükülü b/adem
Bir damlaydım
Göğsümün kanatlarıyla
Bir dilden firûze olunca
S/ezgin bir toprağın kucağında
aralandım cennet miyim arza filiz gibi
cehennem miyim aşkının ateşine d/okunan
’Different’ bir başkaldırı tekmesi gibi
Atılmışım sonsuzluk yarenine
’finish’ bir ruhu
dolayınca boynuma suskun bir çığlığı
An da
Filiz gibi rahmetinde yetişmişim
kalbimin vaveylâsında mavi bir kulaç gibi
Bulutlarda baharın huzurunda
İnciden bir oyuk santranç oyalanır tepemde.
Sırdan geçen bir kalp ötüyor
Bir kuş gibi bana gaipten
Ve ölüyorum bükülü b/adem gibi
Işıklar mimoza cevherinde
bir mumun geceye yettiği kadar
kaderimde bir kelamın k/alemi düşünmeden
Genzi yanık bir buseyi
Hangi dilde anlatsam diye..
Uçurum beyazı bir selvide
tutmuşken iğfal bir s/ezgiyle
ruhumda mecâl karanlığında
Nizamında bir yoldur
Murada doğup doğup
doğada bir tomurcuk gibi
Damlada buhar olunca gözlerim
Ruhlar bedenden çıkınca yani
Sessizlik bir çiçek gibi ölüyorum
Oyuk bir oyuncağı
Af edilmiş bir kalbin kucağında
Gezgin imgeler...
5.0
100% (1)