4
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
393
Okunma

Gecenin en koyusunda bir inilti düşlerim
Ve üryan sana bu gece tüm mavi gülüşlerim...
Susma...
Koynuna aldığın kadim yalnızlığından
Pembe kelebekler uçur göğüme
Durma...
Zifiri bir kimsesizlik ile çepe çevre sardığın duvarlardan
Bir yanık tezene sür saçlarıma..
Hasan Dağından bir lale çal ellerim için..
Ve gülümse çağlar boyu...
Evrenimin göz kapaklarına.
Bu gece...
Bedenini çepeçevre kuşatmış ketumluğunda...
Bir izmarit kokusu gibiyim...
İnceden genzini yakar
Kalbim ölümüne susar.
Fakir ve siyah -beyaz bu gece caddenin ışıkları..
Süzülürken gelişigüzel kaldırımlara..
Bir ilkbahar yağmuru gibi inceden düşersin yanaklarımdan...
Sızlar umudum.
Tarumar edilmiş...
Bu gece bir hazan bahcesi gururum.
Ellerine al ve...
Bir fanusta besle kibriyatını...
Ya da bana anlat nedir bu işin aslı??
Bu aşkın evveliyatını...
Dudakların haber uçurur
zehir zemberek sözlerime...
Saçların derme çatma kulübede
Bir seksenlik plak
Çalar durur kanatsız kuşların ahvalini...
Ve haykırır suratıma soğuk bir çift söz
Ayaz vurur bedenime...
Haydi...Şimdi...
Ya beni uçur sonsuzluk salıncağınla göklere...
Ya da yak buzdan kalbini..
Bekliyorum...
5.0
100% (8)